KALBİM KARA KUTUDA
İzmir sen bilirsin derdimi
sana döktüm zehrimi sorular vardı allak bullak eden içimi insanlar vardı bazen durduran beynimi benden aldılar kalbimi bilmiyorum geçmişimi göremiyorum geleceğimi yaşlarda silmedi gözerimdeki nefreti İzmir Ege’nin incisi kalbimin ise acıtan iğnesi ne desem sessizce dinledi beni bana hiç sesini yükseltmedi gülsem izledi beni ağlasam teselli etti belki kalabalık içinde yalnızlığımı sevdi belkide titreyen yüreğimi terk etmekte zor artık bu şehri konuşacağım derken tuttular dilimi tam görecekken kör ettiler gözlerimi söylemeden hiç nedenini yaptırdılar istediklerini kıramadım zincirleri ele geçirdiler beynimi çaldılar sözlerimi ama benim kelimelerim hiç bitmedi çünkü onlar sessiz çığlıklarımın sesiydi belkide içimdeki fırtınanın tek temsilcisi ağzı kapanmadıkça saçmalıyordu dili bilmiyordu neler söylediğini ya da neler söyleyemediğini nedense söylediklerinden çok söyleyemedikleri ilgilendiriyodu beni beynim yorulunca attım bu düşüncelerin hepsini çamaşır makinesinde yıkanan kalbimdi yıkansada vardı göze çarpan lekeleri kırışıklıkları ütünün buharında düzeldi özenle katladım yarı lekeli yüreğimi şimdi kara kutuda kilitli dinlenmeye aldım kendisini onu yoran nefretimdi kimse bunları duymadı,görmedi görenlerde kapadı gözlerini kulaklarını tıkadı kimisi sebebi beni düşünmeleri değildi belki derinden gelen vicdanın sesiydi beni anlamak isteyen bu şarkıyı dinlemeli ve bu sözlerin boşa yazılmadığını bilmeli |