ZAMAN ! (...)ßir kaç adım attım önümdeki duvara. Sabitlenmiş bir saat gördüm yukarıda. Önce bir irkilme hissettim bedenimde, Daha sonra saymaya başladım çizgileri. Hızla ilerlediklerini farkettim bir an. Dönüp duran akrep ve yelkovanı sonrada... Şaşırmıştım sanki ufaktan gizlice sendeleyerek. Hafifçe eğdim kafamı yere, Herşeyin farkına varmaktı amacım! Düşündüm bir süre herşeyi, olanları. Şimdiyi, sonrayı ve daha sonrayı... Beynimdekileri döktüm bir an yere, Bir an boşluğa bıraktım sandım kendimi. Koyu karanlık ve sahipsiz bir kuyuya düştüm gibi... Derin, dibi görünmeyen geniş ve yuvarlak, Git gide soğuyordu iliklerimdeki sıcaklık. Kalbimdeki acı ve beynimdeki karmaşıkla düşüyordum. Birden ayaklarım yere bastı sanki. Olduğum yerde kafamı kaldırıp bir baktım ki; Hala bulunduğum yerdeyim,başımın üzerinde bi saat Ve hala akrep ve yelkovan birbirini kovalıyor. Ne çabuk geçmiş zaman, ne kadar çabuk ilerlemiş. Hiç beklemediğim anda düşündüklerimle, Ne kadarda battım dibe öyle! Her zaman çok varlıklı oldugunu düşündüğüm zaman Her zamanki varlıgını göstermiş, Hassasiyetini belirtmiş, Sonsuzluğunu irgelemişti... |
ölmek ise doğmaktır yeniden, filizlenen bir boşluktan
ışıkla ve tebrikle...