Yusuf HayaloğluMerhaba nalân... bu sen misin Yoksa sen mi sandım; Biri cimciklesin beni Şöyle ışığa gel de göreyim Beni dümdüz eden O yalandan da yalan gözlerini Merhaba nalân Amortiden mi çıktın güzelim Bak yine şapşal ettin bizi Oysa ne güzel unutmuştuk Ve ne güzel sona ermişti O gerzek pembe dizi Hani, son bölümde sen yamuk yapıp Fabrikatör nubar bey’in Tarabya köşküne gitmiştin Hani, arkadaşım halit akçatepe’nin yanında Beni acayip refüze etmiştin Ve işte o an gözümde Eskicinin bile almadığı Bir eski eşya gibi, bitmiştin Merhaba nâlan Pişmanlıklar denizinin biletsiz yolcusu Merhaba, artist olma hayallerinin İkinci sınıf karakter oyuncusu Vay anasını sayın seyirciler Vay anasını be... vay anasını Bak, şimdi ağlarım ha Tez kapatsın biri Gözlerimin bozuk vanasını Oysa, o zehir kusan fabrika yolunda Beraber ıslanmıştık biz, nice yağmurda Ve o gün, nubar bey’in çarpıp kaçtığı Bir hayvancağızdı inleyen Yol kenarı çamurunda Ve hep kendine ayırdığın O bencil yüreğin Bir de o gariban köpeğe sızlamıştı Ve ben, ilk defa seni böyle bilmiştim Ve damarlarım ilk defa böyle cızlamıştı Merhaba nâlan... merhaba Yoksul mahallemizin en havalı kızı Merhaba, yanlış ağlara takılmış Muhteşem deniz yıldızı Ben sana bakınca, dolardım bulut gibi Dolardım da bir türlü yağamazdım Sen bana bakınca Bir ağlamak düğümlenir boğazımda Gurur yapar, ağlamazdım Ne düşkündüm sana be Hani hayvanlar yavrusunu yalarmış Aynen öyle Ne tutkuydu bizimkisi be Hani ferhat dağları nasıl delermiş Aynen öyle Ve o nasıl gidişti be Hani bir tren gelir de üzerinden geçermiş Aynen öyle Of nâlan of Sen benim neler çektiğimi bilsen Bunu bilmekten ölürdün Şu kadarını söyleyeyim: Hani taş olsan Yani taş olsan; Ortadan ikiye bölünürdün Gitme nâlan, dur Tekrar gitme ne olur Aldırış etme saçma sapan sözlerime Yoo... hayır, ağlamıyorum Galiba cıgaranın dumanı kaçtı gözlerime Belki de sen haklıydın Bu mahallede ne bahtın açılır Ne de boyun uzardı Üstelik annen ölmüştü Ve sokağınız Acını kaldıramayacak kadar dardı Terso gidiyordu herşey Milllet işi-gücü bırakmış Aklını bize takıyordu Altımızda çul yoktu Üstümüzde dam akıyordu Arap kızı camdan bakıyordu Sen gittikten sonra ben Hiç sorma El attığım her işi, çok geçmedi batırdım Çünkü seni unutmanın tek yoluydu; Bütün kazancımı şaraba yatırdım Ama gelinliğin duruyor Baba yadigarı cumbalı evi de satmadım Yalanım varsa kalkmayayım şuradan: Ben seni bir tek gün Bir tek gün bile unutmadım Merhaba nâlan Merhaba üzgün melek Merhaba kadersizim, talihsizim Merhaba titreyen elim, sancıyan belim Ağrıyan dizim, vazgeçilmezim Ama necdet tosun öldü nâlan Artık yemekleri sen Salatayı da ben yapacağım Sami hazinses kadar olmasa da Bahçeyi sevdiğin çiçeklerle donatacağım Kemal sunal da öldü nâlan İyi kalpli amcaları birer-birer uğurladık Ve dünya kirlendi Filmler bozuldu O masum sevdalar yaşanmıyor artık Sen varsın, ben varım Bir de, acımasız bir dünya var dışarıda Esas film şimdi başlıyor Ve bütün koltuklar bomboş bu sinemada Merhaba nâlan, merhaba Sen ortada sıçan, ben şaşkın körebe Ulan seviyorum seni be Ulan, nereden inceldiyse Oradan kopsun be |