SEN VE SON (ÖLÜME DOĞRU)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Unutmak ne dipsiz bir şeydir ki, unutanlara unuttuklarını bile unutturur.
Unutulmak ne acı şeydir ki, unutulanın unutuluşuna ağlayışını kimse hatırlamaz. ‘Nisyan’dan unutuluştan çıkarıldık her birimiz. Yüzümüz gün yüzüne değeli, tenimiz güneşe erişeli beri unutulmaktan alındık, unutmaktan sakındık. Hatırı sayılır olduk. Ne var ki, unutmak yaşamak kadar elimizin altında ve unutulmak ölüm kadar yanı başımızda. Ölüm bizi geldiğimiz yere, ‘nisyan’a götürüyor tekrar. Ölüm unutuşlara gömüyor yüzümüzü; tenimizi tanıdıklarımıza yabancı kılıyor. Yaşarken ölümü anmıyoruz o yüzden. Yaşarken ölümle aramıza sahte uzaklıklar koyuyoruz. Unutulmak korkusu bu… Galiba en çok unutulacağımızı unutuyoruz. Ve herkesin unuttuğu anlarda, “hatırlanmaya değer olmadığımız zamanlarda hatırımızı tek sayanın Yaratıcımız olduğunu unutuyoruz. Sen ki hiç unutmadın ve hiç unutmazsın bizi, bize senin zikrini unutturma Rabbim. Hatırla ki toprak ayağının altından çekiliyor. Ellerin son defa dokunuyor güle ve güne. Gözlerinin karası son kareyi alıyor ışıktan ve karanlığa hazırlanıyorsun. Göz kapaklarının kapanışı seni bir dağın ardına götürecek. Unutmaya ve unutulmaya hazırlanıyorsun. Varlığın incecik dudaklarda kuru bir söze dönüşecek. O dudaklardan insan sıcağını tadamayacaksın mesela. Hatıran bir taştan ve bir hüzün renkli topraktan ibaret kalacak. Kahkahalar seni yalnız bırakacak. Mutluluklar seni hesaba katmadan tamam olacak. Sana arkalarını dönecekler. Dönüp yüzüne bakmayacaklar. Senin kokun uzakları kokusu olacak. Tenin toprağın soğuğunu tadacak. Ve gelecek ÖLÜM; Gözleri gözlerin olacak. Hatırla ki yarınki gün seni taze bir toprak yığınının altında bulacak. Bir gün saatinin akrebi senin uzanamadığın zamanlara doğru dönecek. Sen olmayacaksın… Kolunda ki saat sensiz zamanları tırmanıyor olacak. Sulamayı unuttuğun çiçeğin bile senden sonra solacak. Yüzüne gün ışığı vurmayacak. Hayatının ebedi rengini dar ve sessiz bir boşlukta bulacaksın. Ya küle dönecek ya GÜLE DÖNÜŞECEKSİN. Yarınsız ve sonsuz bir günün yanağında incecik bir gamze olup kristalleşeceksin. Yüzün solacak Ellerin hiçbir yere varmayacak Parmakların hiçbir şeyi göstermeyecek Ve ayaklarının altında hep boşluk kalacak Unutma ki şimdi toprak ayağının altından çekiliyor. Yürüdükçe ince bir hesap çizgisine çekiliyorsun. Unutma ki elinle ölüme dokunuyorsun Elinle ölümü dokuyorsun Hatırla ki gözlerin ölüme bakıyor Gözlerin bir cesedi alacakaranlığa taşıyor Hatırla o zamanı ki sen boz topraklar altında derin unutuşlarda eriyorsun En son kaleminin karanlık izi kalıyor soğuk sayfalarda Ve sözlerin kırık dökük hatıralara dönüşüyor Solgun bir gül gibi elden ele dudaktan dudağa taşınıyor Hatırla… Hatırla ki sen sözleri genç kalpleri taze aşklara taşıyan ölü bir şairsin. Hatırla ki sen masum ve sonsuz bakışlı gözlerin kapı aralarında beklediği bir babasın. “Baba!” çığlıklarını yetiştiremiyor sana oğlun. Elinin sıcağı özlenen sevgilisin sen. Hatırla… Hatırla ki bir mezar taşında iki rakam arasında çizilmiş eğreti bir çizgiye indirgenmişsin. Mezar taşın unutuldu ve hatta mezar taşın bile seni unuttu diyelim Ve hep başkaları var dışarıda Hep yabancılar geziyor yıkık mezar taşları arasında Kimsenin tanıdığı değilsin artık Kimsenin özlediği değilsin Kimsenin beklediği değilsin Kimsenin ardı sıra gözyaşı döktüğü değilsin Kimsenin ölüsü de değilsin Tıpkı şimdi olduğu gibi Oysa sen ve sonun ne kadar da uzak görünüyordunuz birbirinize Ey Rabbim senden bir teşehhüt miktarı ömür Bir LA İLAHA İLLALAH miktarı ölüm istiyorum senden. LA İLAHA İLLALLAH…… NOT:ALINTIDIR sevgili dostlarım şiirimin hikayesinde sayın SENAİ DEMİRCİ ŞAİRİMİ GÖNÜLDEN KUTLAR TEBRİKLERİMİ SUNARIM
gözlerim tavana bakarcasına
hiç bir şey görmeyecek ellerim tutmayacak eskisi gibi kefen beni son derece saracak değer verdiğin insanlar,sevdiklerin kabirde bir bırakacak....... ////////////////////////// gülen gözlerin vardı hayatın neşeşinde azrail bir meraba demek için gelmez ki!!! yumacaksın gözlerini aydınlık hayatın son karanlığına doğru dilin damağına yapışır susarsın belki düşün ne cevap vereceğiz ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^ her ders bir hayattı kaderin seni nereye sürüklüyor toprak seni ya isteyecek yada sıkacak bedenini bağıracaksın ama kimse duymacacak seni ’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’’ dilinden ney düşecek senin YA ALLAHIN RAHMETİ VERİLECEK yada cehennem kapısı açık kalacak yaptıkların hesabı çok zor olacak belki sen secde halinde ölümü düşündün mü? üzerine toprağı atılan biri oldun mu? ama üzülme saat yelkovanı döndürürken senin zamanın gerisi geliyor &&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&& işte sen ve son bu kabir olacak bir fatiha okuyan ardı sıra geri dönecek son defa sana mezarına bakanlar olacak kabrin üstünde ya açılmış gül olur yada küle dönen bedenimiz (BU ŞİİRİM BİR ZAMANLAR YUSUF ÇALIŞKAN ADINDA ARKADAŞIMA ARMAĞAN EDİYORUM KENDİSİNE MEVLAMDAN RAHMET DİLİYORUM MEKANI CENNET OLSUN) @ESMER_EFSANE@ |
sağlıcakla kalınız