günün birinde bazı ihtiyaçları gidermekiçin mahallenin pazarına gitmiştim.
pazarı dolaşırken kulağıma birden bire şu ses geldi bırak oğlum bırak o yenmez ekşi diye dönüp baktım adamın birisi oğlunun portakallara uzanmasını engellemeye çalışıyordu belliki almaya niyeti yok biraz izledim çocuk ilerde muzları gördü onlara elini uzattı adamcağız çocuğu yine engelledi ve ardından ekledi oğlum söz hepsinden alacağım ama şimdi değil dediçok paramız olduğu zaman sonra pazarcıya dönüp iki kilo soğanla
üç kilo patates tartmasını söyledi poşetleri eline alınca borcumuz ne diye sordu iki buçuk ytl efendim dedi pazarcı tamam abi bunuda eski hesabın üzerine eklede hepsini beraber öderim bir gün diyerek pazardan ayrıldılar.o duruma çok üzüldüm imkanım olsa o gün o pazarı onlara bağışlardım ama nerdee evet ne gariptirki karabaşların yalı özel imal edilirken insanların bir kilo portakalı alamadığını unutmazsak daha çok şiirler yazarız vede yazdırırlar ha bu arada karabaşları sevmediğimi veya onlara ilgi gösterilmesini yadırgadığımı zannetmeyin onu örnek olarah verdim hayatta can taşıyan her şeyin mutlaka gerekli ilgi ve alakayı görmesi dileğiyle saygılar selamlar

Ben bir fukara çocuğu
Bilmem yarımı buçuğu
Yarım kangal et sucuğu
Canım çeker alamamki.

Yığılmışlar tezgahlara
Elma armut kiraz al al
Tere yağı birazda bal
Canım çeker alamamki.

Kuru fasulyeyi görsem
Düşer bayılırım o an
Yanınada bir baş soğan
Canım çeker alamamki

Etli ekmek yağlı börek
Seyrederim titreyerek
Yarım olmasada çeyrek
Canım çeker alamamki

Bağa girse üzüm bulur
Benden bile şanslı kirpi
Sarı havuç beyaz turpu
Canım çeker alamamki.

Bak şenerim dünya hali
Özel karabaşın yalı
Ben evime portakalı
Canım çeker alamamki


Ahmet ŞENER