ELLERİMDE SOLUK BİR HARİTASert adımlarla biri yürüyor yüreğimde Geçiyor eski zaman evlerinin Demir parmaklıklı pencere önlerinden Güneş pörsüyor Bir çiçek soluyor elde Ya da kızıl saçlı bir genç kız bedeni Tiril tiril yaşayacağı çağda Veriliyor killi toprağa. **** Bir ruh gibi uçuyor şimdi düşler Göz önünden geçiyor nazlı hayaller Ardında salkım saçak anılar Ders zili çalmadan önce ki heyecanlar Tatlı çileler, körpe ışıltılar! Sonra bir şeyler olur ve tren Yeşil, kahverengi ağaçların arasından Utanmadan sıkılmadan bir şarkı mırıldanıp Islık öttürerek geçer gider önümüzden Rayların üzerinden ufuk çizgisine doğru Ufuk çizgisinde durup, paslanmaya yatar! **** Içinde şimdi bir sütbebe uyuyor mışıl mışıl Ne dağdaki gerilla babasından Ne okul baskınında genc ölen ablasından haberdar Ne de uzak soğuk bir ülkede Bitimsiz süregiden dans partilerinden! O daha uzunca bir süre duymayacak Gizli ve karanlık saraylarda Onun için alınan kararları O daha uzunca bir süre bilmeyecek Annesinin memesinin Sarhoş bir asker tarafından kesildiğini! **** Rüzgar efil efil esiyor Ve her esişde çayırları esnetiyor O çayırlar ki gümrah ve azgın Sürgün çadırları çevresinde Çadırlarla yatıp kalkılıyor Yine o çadırlarda yaşam süregeliyor Bizler azaldığımız gibi çocuklarımız çoğalıyor Çocuklar çoğalıyor ve bizler azalıyoruz! **** Şimdi kesik kesik soluk alışverişleri Ellerimde soluk bir haritanın Ta ortasında toprağın, yedi yıldızlı Açmaz her aç diyene bağrını Sesdeki ılık tınıyı almadan Açılmaz “Yüksekmemleketler ülkesi”nin En derin koyakları, en yüksek dağları! **** Kalpak öyle kolay eğilmez Eğilmez onurlu başlar öne Yüzyılların içrine kök salmış Ülkesinden almış ruhunda ki besicliği! Orda işte orda bekliyor bizi Düşlerde biriken gri bulutlar Kararsızlık almayın bunları Bir bilinmezci tavırdır bu sergilenir Erişilemeyen sahip olunamayandır! **** İnsanın kaygısızı sevda yoğuramayandır Hem pişmanlık duymamalı insan yaptıklarından Hem gerçekten doğrudan şaşmamalı. Şimdi ürpermeli beden Açmalı koca bir gonca Katmerle ve ısırıklarla dolu bu Bir kızıl laledir dilim! **** Elden ele dolaşan o harita nedir? Kimin eli kimin böğründe Milyonlarca çiçek soluyor bir yerlerde! En verimli çağında bir beyni kaybetmek ne demektir? Tam sevilme çağında yakalanmak ansızın ölüme Daha acısını unutmadan çocukların, anaların Mezar mezar kabardık Tanrım! **** Ürperir ten / ve kan Birilerinin atardamarından kopup fışkırır Bu benim, bu senin, bu hepimizin kanı Düşmanlarımıza sunmak için değil Düşmanlarımıza rağmen varolmak için! **** Ve ürperir ten Bu kayıplar hep bir şeyler için Çok eskiden beri yapıldığı gibi Hayır! Kurban edilmek hoşnutluğundan değil Yinelenmesinden utanılabilsin diye! Biraz daha Biraz daha yakınız artık Ölüme!… **** Ellerde soluk bir harita Iki elden getirildi bu hale Biri soğuktan ve votkadan zalim Diğeri kutsal bildiklerimizden! **** Biraz daha Biraz daha yakınız artık Ölüme!… Sararmış çayırları toprağın Altına serme zamanı geldi Gelecek yeni bir çayır mı Yine yetiştirmeli? Harita; halı gibi yerler ve ayaklar altında Bu coğrafyayı yüreğiyle eskisi Anlayış ve akılda yenisiyle diriltmeli! |
tebrik ederim