Kar yanığı bir yüz düşer ufkuma
Plaj sırıtkanlıklarına inat…

Güneş tepede geçmişe söver
Yaşayamadıklarımıza yanarız boş gözlerle

Sevda kuş kanadı
Sevda yanık tılsım
Bahtın karalığı haykıranda
Zaman pusatlanmak zamanıdır
Dağlar da türkü olmak
Baş koymak kutlu yola
Bağışla beni
Gözlerinde ayaklandığım yar
Yangın yeri vuslatında hüznüm

En hırçın yel bana eser
Tipi, boran bana
Hani o kutlu vakit
Bilge kelamdan yana

Hani çığlığı zamanın
Ellerimde debreşen
Yâr omzunda mahsur kaldı sevmelerim
Kent bozgunu adımlarım
Kelepçe kolda

Dağlarda haykırışım
Yüz süremediğim yüz hatırına
Dağlarda haykırışım
Yiğitçe verilen söz hatırına

Kanıyorken gecenin kalbinde yıldız
Düşlerim kuytulanır


Bir şiir düşer yüreğe
Belli belirsiz bir sancı
En amansız kurşunlar
Feryat figan haykırmakta
Yarim ağlar
Ben kanarım
Dağlarda haykırışım
Meçhul sevmeler pişmanı

Kar yanığı bir yüz düşer ufkuma
Plaj sırıtkanlıklarına inat...

Şehir hazin duygular bütünü gayrı
Şehir yorgun savaş mirası
Sıkılı yumruklar fitil fitil
Mavzer yakışır gençliğime
Kutlu savaşlar vermeye
Esrik kahkahaları vurmaya alnından
Emilen kanın hesabını sormaya
Sevdaya
Kavgaya
Mavzer yakışır gençliğime

Baş verildi
Düş derildi bu yolda
Üryan kalındı
Ölündü bu yolda

Ölmek hayın uykusudur...

Ölüm tohum olur yüreklere
Ölüm taptaze tomurcuk / filizlenmekte...

Bağışla beni
Gözlerinde ayaklandığım yar…
Her kavgamın ardında
Yarına umut var…


İmdat Özcan