Anne!
ANNE!
Aylarca karnında taşıyıp bizi anne! Evlâdını dünyaya getiren anne! Besleyip, severek büyüten anne! Cennet ayaklarının altında anne! Her nefesin, sesin bize hayat anne! Bize ninni söyleyen o sendin anne! Ayaklarında bile sallayıp bizi anne! Gece, gündüz başımızda bekleyen anne! Biz kucağında senin, uyurken anne! Sen uyuyamaz bizi beklerdin anne! Bir ağlamamızla tedirgin olan anne! Acıktın mı acaba? Deyip emziren anne! Atlımızı temizleyip, yıkayan bizi anne! Evlâdım, yavrum deyip bağrına basan anne! Daha neler, neler söylesem bilemem anne! Saymakla bitmez yaptıkların senin anne! Bizler bunların karşılığını, nasıl öderiz anne! Anne!..Anne!..Anne!..Şimdi sen yoksun anne! Bu mübarek gecede, sen cennette ben burada anne! Seni çok ama çok özledim ben anne! O sıcacık nefesini, sesini ve ninni söyleyişini anne! Başımı koyacak bir yer bulamıyorum anne! Göğsüne yaslanıp senin o kalp atışlarını anne! Her atışı bir sevgi, sevgi diye çarpan sesini anne! Şimdi muhtacım bunlara inan ki ben anne! Geçen gün mezarına geldim ben anne! Üzerindeki o güllerini sularken anne! Birden sesin geldi bana “sağol yavrum” dedin anne! Öyle tatlı ve sıcaktı ki sesin dünyalar benim oldu anne! Çok dertlerim var kiminle paylaşayım, dedim ben anne! İçimdeki dertleri hep sana döktüm ve mezarına sarıldım anne! Sanki senden yine bir ses geldi bana işittim anne! Neden o sesin hıçkırıklarla doluydu senin anne! Bak bir daha geldiğimde sana dert yanmayacağım anne! Çünkü senin üzülüp ağladığını hissediyorum anne! Sen rahat uyu, yerin nur olsun mekânın cennet anne! İnşallah o mekânında seninle karşılaşırız anne! Allah rahmet eylesin, şu evlâdından bir Fatiha anne! Alem-i Sır |