BİR KONDU DA TUTAMADIK
BİR KONDU DA TUTAMADIK
Bu ne biçim evdir, benzer kümese, Hasret kaldım on bir yıldır güneşe, Çoğu arkadaşlar olurken köşe, Bir ev bile tutamadık gurbette. Dışarda yanarken, içerde dondum, Ellerin evinde şaşkına döndüm, Sadece ben olsam gam yemem kendim, Kardeşlerim rezil oldu gurbette. Kaç yıl oldu çıkamadık şu damdan, Hiçbir yeri göremiyom odamdan, Paran yoksa saymıyorlar adamdan, Huzur ile yatamadık gurbette. Mersin Türkiye’nin en güzel ili, Oturmaz vallahi şu evde deli, Ne bir ışık görür, ne girer yeli, Başka bir ev bulamadık gurbette. 91’in Mart ayında bulmuştuk, O zaman tüm evler böyle sanmıştık, Mahallenin düzenine kanmıştık, Çevremize bakamadık gurbette. Elbiseler bile çürüdü nemden, Acaba bu evin planı kimden? Tersine açılır kapılar tümden, Düz bir eve çıkamadık gurbette. Mutfağı göçüktür, banyosu çürük, Tuvaleti dersen bir küflü delik, Babam çok sağlamdı, sanırdın çelik, Onu da çürüttü ahır gurbette. Ev sahibi pintilikte birinci, Kazık atmak için işler bilinci, Kendine yontar hep, sanki nalıncı, Her gün çekiyoruz kahır gurbette. Her yanı açıktı Köydeki evin, Görürdük denizden, güneşe değin, Kafese konulan bir koca devin Durumuna düştük biz bu gurbette. Arif der ki, açamadık perdeyi, Keşi verirlermiş köre lor deyi, Gecekondu bile bu evden iyi, Bir kondu da tutamadık gurbette. Arif GÖLGE (Mersin, 26 Ocak 2001) |