HASBİHAL!
Ben duygularına oyuncak olan biriyim
Düşmüşüm bu yalancı hayatın sahnesine. Ben ki kara gözlü bir ceylanın esiriyim Yalandan gül dererim kokmayan bahçesine. Kazıttı yüreğime kimsesiz bir mezarı Her vuslat kapısında onu ay’a benzettim. Puslu mevsimler de tüketirken son hazanı... Yıllar ne çabuk geçmiş, bense çok geç farkettim. Avare, virane gönül; yine çok aldandın Seviyordun bak! şimdi bir hayaldir, sır oldu. Acıya katlanmak bu kadar kolaymı sandın? Derdine yan geçti de seneler asır oldu. Sevdadan bir hatıra düşte sinene yanma! Bir ateşti kalbine düşen; öpüşlerinde. Avuçlarına değmeden gül, benimdir sanma Kaç mevsim geldi geçti onmayan düşlerinde. Böyle kalmaz gönlüm, sende birgün güleceksin Unut gitsin, sevdan kırık kalpler de anılsın. Vurgun yemiş hatıralarla büyüyeceksin Adın: bir bahtı "kara kader" diye yazılsın. Sana unutmak düşer, o seçmişken yolunu Ne sürme gözleri unuttun, çıkar aklından. Dalmadan bir rüya’ya, bitir sahte oyunu. Kamer de parlayan yakamoz değildir insan! Kururda dudaklar, çeker gözlerinin feri İlk değil bu senin, bir vefasıza vurgunluğun. Bir kara sevdanın, hep böyledir hikayesi. Dinsin gözlerinde yaş, kalbinde yorgunluğun. Dert etme,düşünme "doldurmaz kimse yerini" İnsandır bu: her şehirde yaşar; şeşer beşer. Sen zannet ki hiç gülmedin, sevmedin birini Terk edilmek dünyanın sonu değilmiş meğer. Türkünü söyler o isimsiz arkadaşların Ey! gönlüm dalma seyrine şu yalan dünyanın. Omuzlar yükünü biçare o gözyaşların. Gayesi bil ki gülmektir, her seven sevdanın. Bilet kesildi: hesap Leyla’dan soruldu Aydınlık aranmaz o karanlığın içinde. Mecnunun bu feryadı, senden önce duyuldu Şarkıların söylensin, her okşanan o tende. Bekle baharı, ağaçlar meyveyi verecek Arılar batırıp iğneyi ballar derecek Her kalpler’de sevdalar yeniden yeşerecek Gayesi bil ki gülmektir, her seven sevdanın. .............. K.Kurultay |
YAZAN YAZDIRAN GÖNÜLE SELAM...