GÜN BATIMI
sokaklar ıslak,yollar mahşeri kalabalık
kaldırımlardır çiğnenen gökyüzü berrak tepe lambalı bağırır ’sağa çek’ seyyar haykırır ’simit var sıcak sıcak’ ya sürünen dilenciye ne demeli hayat yorguluğudur yaşanan hengameli az öteden bir ses gelir ’hoop arkadaş’ adım atta ense tıraşını görelimyavaş yavaş kahtalı muz satıcısı şaşkın bakar cilveli geçene arada bir göz atar hüso ağa ümitsizdir,arada birnefes çeker sorar kendine benmi taşlaştım? taşmıdır kaldırımlar? hain eser akşamın rüzgarı yavaş yavaş bir gömleği kalmıştır çocuğa arkadaş kaldırımlar kalabalık, az ötede mezarlık sessiz sessiz konuşur karnından yalnızlık necip’i de büyüttü, nazım’ı kahretti her yaşanan yalan aslolan ibadetti serkeşin sırtını sıvazlar kaldırımlar bir ben basmadım basan hep alımlılar vakayı adidir atılan her adım bu yolda suç zemine aklıyla sağlam basanda bir ağaç eğilmiş usul usul gölge eder öbürü feryat eder ’behey adam yeter’ höykürür kafadan bacaklı ’ne iş’ susma! konuş,onun silahı birtek diş yol vermez geçen herkese kalabalıklar yol keser ıssız çölde aylaklar gün batımı sebeptir kalabalığa aldırma,karanlık birazdan hepsini yutar varır gün aydınlığa, başlar tenhalıklar ERKAM KUL 04.06.1997 sultanbeyli |
evet