412- DÖRT KUTUPLU İNSANDokunulmaz meyveyi, yememişken önce ben, Günahsız sevapların, ışıktan parçasıydım. Atılmaz adımların, bastığı toprakken ben, Balçıktan oluşanın, belki temel taşıydım. Rüyaya bürünmüşüm, ayağım kaydı birden, Sevapsız günahlara, düşürüldüm bir yerden. Sorulara cevabı, bulamadım kendimden, Aydınlık bir diyarın, kırık fanus camıydım. Çevrildi benim dünyam, yıkıldı tepe üstü, Sınırsız zamanlarım, kapaklandı diz üstü. Kutupsuz dünyamdaki, sevdam akıllar üstü, Üst üste yıkılanın, belki de duvarıydım. Tuğlaları derinden, fezadan getirmişler, Bir hamur ki nefesten, fıtratıma vermişler. Sorulacak soruya, cevabı öğretmişler, Cevapsız soruların, belki de tavanıydım. Üç kutuplu mekana, bir boyut ben ekledim, Çıkılmaz labirente, ruhum ile gizlendim. Perdesiz pencereye, kurşun gölgeler çektim, Ne duvar ne de tavan, sevdamın yaranıydım. Şahin HANELÇİ 27.11.2007 Avcılar-İstanbul |
Bir hamur ki nefesten, fıtratıma vermişler.
Sorulacak soruya, cevabı öğretmişler,
Cevapsız soruların, belki de tavanıydım.
Üç kutuplu mekana, bir boyut ben ekledim,
Çıkılmaz labirente, ruhum ile gizlendim.
Perdesiz pencereye, kurşun gölgeler çektim,
Ne duvar ne de tavan, sevdamın yaranıydım.
Şahin HANELÇİ
Yazan yüreğinize sağlık
Kutlar
Başarılarınızın devamını dilerim.