Baharın güzündekudurmuş itin öfkesinde ipini koparmış kuyruğunda yalan hayatımın çizgileri zaman ve bir soluk kalpazanın talanı salyaları vıcık vıcık avuçlarım da kalan deli çalıyor ocağım da alevi kupkuru damım çökse de sahte oyunlar revaç da sallanırken yarasalar kör vuruşların dan rakımın bulanan dibinde ki tortular da yol yol oluyorken kadehimde buğulu meze kokuşmuş çirozun bedeni zamansız Eylül mavilerine ilişip açtım yüreğimin tüm pencerelerini sıyrılıp da bir mahşerin çalgısından göz süzerken Güneşin ölümüne gün batımı asılıyorum dallara baharın perçemlerinden kuyruğuna takıldığım gece kuşlarının anılar nasırlı yürek düğümlerinden iz iz kadehimin dudak payında şehevi kir bir deli yangın köze çevirirken suları hey garson ,deli garson şu kadehi çöpe at, şişeyi de yenile beni de mersaus 23/03/200…….baharın güzün de |