BİR İNKARIN KALKIŞMASI
bir inkarın tutuşması
tenin parmak uçlarına ince bir nakış tövben uğultulu bir ihbar sızmış yüzüne kristal bir cımbıza kaşın var gözünün üstünde bir itham suskunluğun hırçın bir kuş ateşin duvara çarpıp kendini parçalayan diline yapışmış yalan yanlış sözcükler belleğinde eğreti bir düğüm art arda tümceler sokaklar lekeli zanlı sokak itleri kanınca kanayınca patlaması büyük saat gibi işleyen belleğin bulanık bir görüntü aşk dibinde düş kalkışmaları olan kırık camlara serilir bütün olup biten incecik bir beden teslim olunca şehvete sürü çobansız medet umar utançtan fuhuş çatlak bir duvar nemli örtünmüş gök okşanmanın mavi hazzını rastlantı çengel kopyalı şebeke kurdurur aldatmak her akşamüstü eşiğinde kudurtur suçsuz üzülür suça suçlu aklanır kara bir leke aydınlıktan sıyrılır kazınınca yalana batmış aşk duvarın rengi gri başı döner er kişinin solgun yapış yapış rastlantılara sunulunca eldiven takmış bir cadı uçar gökte bölüşüm antik bir kazı kahrolunan bir kaybediş varoluşlarda periler azalmakta çoğalmakta aşkın o müthiş sancısı düşünce ayak altına tanıdık bir kalkışmacı bir keman konçertosu kalkışır hızla tarar deler geçer salya akıtan teknoloji elleri havada asılı kalır yürekleri kementle bağlanan çocuklar |