Bu her ne isesancısı boşalırken şehre gökyüzünün perçemlerinden dökülüyordu son hışmıyla kudurmuş yağmurun avanak ıslatmaları çarpıldım bir çift yeşil göze derinliğinde can havliyle sığındığım salaş bir çayhanede masanıza çökmüştüm farkında olmadan başınızı bile çevirmemiştiniz umursamadan ya da umursadınız da çaktırmadan gül kurusu rujunuzun fincanın dudak payında ki tebessümü yemyeşil okyanusla sevişmesiydi mor bir balığın öksüz bir bahar doğururken tek bir bakışınız ruhumda öylesine dikilişinize idi vuruluşum öylesine vuruluşumdu ki kirpiklerinize tutunuşum yüreğimin ortasında dağlar büyürken yok oluşum artık dağılıyorum saatlere gecenin kör darbelerin de çöküyorum kovuk diplerinde çaresizliğime çocuksu gülüşlerim seriliyor şehrin parkelerine topluyorum her şafağı avuçlarımda biteviye sizde mi? merak mı ettiniz sebebini nedir bu diye onu da siz bulunuz bu her ne ise Mersaus 19/03/200……cennetin buselerin de belkide |