4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1877
Okunma

Üsküdar’da, Salacak’ta yürüyorum
Çocuklar kırma tüfekle balonları vuruyorlar
Kıymayın, vurmayın diyorum
“Git oradan be amca, deli misin, nesin” diyorlar...
Vurmayın balonları, vurmayın umutları
Filistin’de de çocukları vuruyorlar
Balonla oynamayı hayal eden çocukları
Siz… Hiç olmazsa siz, çocuklar
Siz vurmayın…
Yürüyorum, koynumda yalnızlığım
Uzaklara takılıyor gözlerim, martılara
Önünde durmuşum, farkında bile değilim
Kız kulesi ışık, ışık gülümserken ufuklara
Denizin mavisine dökülüyor sanki düşlerim
Mavi boncuklar takıyorum doğmamış çocuklara
Bir yanda yüreğim üşürken, bir yanda terliyor ellerim…
Oysa ne hayallerle gelmiştim bu gün sahile
Bir sıcak salep içecektim, dostun selamı ile
Kulaklarımı tırmalarken ölüm haberleri yolda bile
Tutamadım Şair yanımı işte, isyanım geldi dile…
Üsküdar’da, Salacak’ta bir gün mutlaka seninle
Bu sahilde, Kız kulesinde maviye bakarak
Mutlu bir dünya için şarkılar söylemek ümidiyle
Damağımda içtiğim sıcacık salebin tadını alarak
Yürüyorum... Koynumda yalnızlığım
Dostluğa, kardeşliğe, insanlığa yürüyorum…
Mehmet Sabri Kılıç
9 Ocak 2009/Üsküdar
Bu şiirin hikayesi:
Ankara’da yaşayan çok sevdiğim bir kardeşimin isteği üzerine Kızkulesi’ne bakarak bir salep içmenin keyfini çıkaracaktım... Önce yol boyunca arabanın radyosunda Gazze’deki çocukların ölüm haberleri, sonra da sahilde kırma tüfekle sudaki balonları vuran çocukları görünce kalemim böyle dile geldi işte...