YOKSUN
Kaç gündür yoksun
Ki aklımdasın yanık ekmek kokusu gibi Dilim damağıma yapışmış Çöl dikenleri takılmış boğazıma Ölmek belki kurtuluşum olurdu Beklemek yalnızlığın ızdırabından Kan içen yarasalarla sabahladım Damarlarım çekildi susuz vahalardan Geçtim yağmurlu ormanlardan Bir damla suya hasret İçim anız yangınlarıyla kavruluyordu Seni beklemek susuzluğun adıydı Kaç gündür yoksun Düşüyorum tüm rüyalardan Uçurumlar kurulmuş düşlerime Yıldızları toplanmış sanki gecelerimin Koyu bir sistir gözlerimin perdesi Toprak kokusunda hasretin Kalbimi gömdüğüm Varlığına adanmış Müjdelerine hediyeler hazırladım Göz yaşlarımın boncuklarından Boynuna kolye olsun Gönderdiğim selamlar Ve hatıraları çocukluğumun Biliyorum artık gelmeyeceksin Yıkıldı bir kez sırça köşkümüz Yanık buğday sapları gibi Uçurdu rüzgar tozlarını Sarı sonbaharda Belki görünür bizimde öykümüz Okuduğumuz satır aralarında 22/07/2008 Orhan Bektaş (kaptan5461) |