ÖFKELİ İSTANBUL...git... git... ne olursun git... İstanbul sana çok kızgın. dönebilecek misin İstanbul’a onca yoldan, onca ayrılıktan sonra... git... git... ne olursun git... İstanbul sana çok kırgın. peki gelebilecek misin? onca yaştan onca yastan sonra... git... git... ne olursun git... İstanbul senin gibilere çok aşina. seni bağrına basar mı bilmem onca küfürden, onca isyandan sonra... git... git... ne olursun git... İstanbul’un gözleri nemli. sana bir daha yer verir mi bilmem onca cezadan, onca cefadan sonra... git... git... ne olursun git... İstanbul’un sana kapıları kapalı dönüp seni karşılar mı bilmem onca aydan onca ayrılıktan sonra... |
Yüreğinden alır meltemini.
Sesinden alır çığlıklarını, ilahilerini.
Endamından alır, sisler içinde mağrur duruşunu.
Rahmet gibi düşsem avuçlarına, İstanbul ağlar bana.