Hüzün halimi kuşatıyor!Gözyaşları karşısında Ve mazlumluğu yanında çaresizliğim fark atıyordu Kalbim hüzünle doluyor ve gözlerim buğulanarak ruhumu sızlatıyordu Oysa ne kadar yakışıyor Ve sessizliğiyle yüreğimi dağlayarak hıçkırtıyordu O an ve geçen zamanda sancılar artarak halimi takatsiz bırakıyordu O kadar içten ağlıyordu ki Duyarsız kalmak ve halini sormaktan sıkılarak Şahit olduğum hazin olaydan uzaklaşmak kalbim için açıkça solgunluktu İnancım namına korkuydu İnsanlık uğruna da yozluğun alışıldığı morluktu Öncelikle sakin nefesimin derinliğinde tefekkür ederek yardım diledim Nasıl yararlı olacağımı Edeple nazarlarını gizlediği gözlerinden sezdim Ve darp edildiğini fark ederek, kalbimin hicranıyla sahibine yönelmiştim Fevkalade kederliydi Bir müddet nefeslenerek derdini izah etti Üç yıl gibi uzun bir zaman önce boşandığı eşinden mağdurluğunu söyledi Ne kadar şikâyet etsem Garipliğin refakatinde solgun bir nefesken Şer karşısında, naraların çardağında ve edebimle yaşayamadıktan sonra Diyerek, yeniden hıçkırıklar Ve serzenişlerin kadrine nüfus eden korkular Sokak ortasında, darp edilerek sahipsizliği aşikâr bir şekilde yaşatanlar Emanet edilen nisaları Saklı hevesleri uğruna pervasızlığım seçenler Akıl, nesil, can, mal ve din emniyetini gönüllere tesis edemeden gerilenler Makam ve şan uğruna Millet olmak bu kadar hazin bir korkuysa Muhasara rezaleti gün gibi ortalardaysa ve emniyet sadece nüfus için varsa Mustafa CİLASUN |