KIŞ
Kimini ağlatır, kimini güldürür.
Kışın kar-ayaz’ı ilikten dondurur... Âyân-beyan demler çağlatır soldurur; Kışın ekmek sudan tatlı ateş, kurban! Rahmeti şenleşir, dolusu kar’ıyla. Emeller âmiller, örülür ak’ıyla. Bahara dağlanır, deste gül bağ’ıyla; Can suyu dağıtır, doruğa kış kurban. Toprak kar-ayazla, tavlanır yağlanır. Elvan-elvan nûr’la, uyanır canlanır. Şefkati şahlanır, dallanır ballanır: Bereketin hândır, cihana kış kurban... Yazın mikrobunu, dağlar don-kar’ınan; Durulayıp pâklar, yağmurla dolu’nan. Nebâtât mahlûkat, bülbüller kuş yılan; Rahminde kanlanır, ilkbahar yaz kurban... Aşığın kanında, canana ulaşan. Şairin ruhunda,çağlayıp dağlaşan. Fakirin evinde, dondurup çorlaşan; Olmazsa olmazı,yaratan kış kurban... Rifat Kaya |
yüreğiniz çağlasın değerli arkadaşım