yağmurun altında uzun bir yürüyüşe çıksam
yağmurun altında uzun bir yürüyüşe çıksam,
ve hıçkıra hıçkıra ağlasam, öyleki bastırsın sesimi yağmurun ve rüzgarın sesi....... beni islam yarattığı için sevinçten ağlasam, her azamı tam kılıp 7 şey üzerine secde ettirdiği için şükürden... ve gören gözlerim için,işiten kulaklarım ve hisseden kalbim için, yağmur yağarken günahlarım da aksa keşke her uzvumdan , binlerce defa tevbe etsem elimin tuttuğuna,gözümün baktığına ve gönlümün aktığına, şükrüm ve tevbem karışsa birbirine, sonra Efendimin çektiklerine ağlasam , yüzünü göremediğime yansam da söndürse o yağmur yangınımı, kabrine varamadığıma ve yüz süremediğime ve kokusunu hiç duyamadığıma, ve uyamadığım sünnetlerine ağlasam, hıçkırıklar karışsa yağmurun sesine ve rüzgar selamımı olsun alıp gitse.... yağmur sırılsıklam etse beni, soğuk içime işlese de yaradanıma olan borçlarımdan duyduğum sıkıntının yüzüme vuran kızarıklığını alsa, ve çarpıp sendeletse beni rüzgar,öyle çarpsa beni ve ben heba olan gençliğimi,boşa giden günlerimi bile unutsam, senelerce Rabbimden uzak kalışımı hiç ama hiç hatırlamasam, herkes onu Allah diye zikrederken nasıl şaşkın bir şekilde dolaştığıma yansam, yansam da o yağmur söndürmese yangınımı , Cemaliyle kansam... mizanda tartılırken sevaplar keşke kefeme yağsa yağmur! yağsaki günahlarım erise ve bir bir sevaplarım yükselse yağmurun bereketiyle , herkes bunalırken sıcaktan ve hesap endişesi içindeyken ben huzura ellerimde yağmurla ve yüreğimde yağmurla ve gözümde yağmurla varsam , ve herkes bildiği ve uyduğu Kelam adedince otururken döşeklerde üç İhlas ta ben okusam , Ali misali Efendimin yanında yer alsam, Allah’ın Aslanı’na kardeş olsam , kardeş olsam ve yanından hiç mi hiç ayrılmasam.. yağmurun sesini unutsam,rüzgarı unutsam,ıslandığımı unutsam, unutsam ve hiç hatırlamasam....... 2008-eylül-yağmurlu bir gün..... |