YALNIZLIĞIN SESİ
Issız loş sokakta akarken zaman
Saçaklara yağmurlar çiseledi. Hazan bahçesinde artık duyulan, Uzaklaşan eski ayak sesleri... Nerde o panjurlu güzel evimiz? Ahşap sedir, tahta masa başında Yediğimiz sıcak böreklerimiz, Toplanıp bahçede çardak altında. Uzanır gibi babamın elleri, Sevdasının biri udu, biri de annem. Dalar uzaklara, vurup telleri, Çalardı udunu, gözlerinde nem... Halâ kulağımda çınlıyor gibi Vuruşu kapıda pirinç tokmağın. Eski fotoğraflar ağlıyor gibi Çivit mavisinde mahzun odanın. Yalnızlığın sesi yağdı geceye, Tozlu köşelerde eski şarkılar. Ürperdi gözyaşı, düştü heceye, Kanayan yürekte eski anılar... Hâlenur Kor 28 Eylül 2001 – İst. |
Issız loş sokakta akarken zaman
Saçaklara yağmurlar çiseledi.
Hazan bahçesinde artık duyulan,
Uzaklaşan eski ayak sesleri...
Nerde o panjurlu güzel evimiz?
Ahşap sedir, tahta masa başında
Yediğimiz sıcak böreklerimiz,
Toplanıp bahçede çardak altında.
Uzanır gibi babamın elleri,
Sevdasının biri udu, biri de annem.
Dalar uzaklara, vurup telleri,
Çalardı udunu, gözlerinde nem...
Halâ kulağımda çınlıyor gibi
Vuruşu kapıda pirinç tokmağın.
Eski fotoğraflar ağlıyor gibi
Çivit mavisinde mahzun odanın.
Yalnızlığın sesi yağdı geceye,
Tozlu köşelerde eski şarkılar.
Ürperdi gözyaşı, düştü heceye,
Kanayan yürekte eski anılar...
Hâlenur Kor
yalnızlığın sesi yağdı geceye tozlu köşelerde eski şarkılar ürperdi gözyaşı,düştü heceye kanayan yürekte eski anılar kutluyorum harika dizelerinizi selam ve sevgilerimle