KARA ÜZÜM SOKAĞI.
Evinin önünde, bir asma vardı.
Kara üzüm yapar,sokaksa dardı. Üzüm gibi kara, gözleri vardı. Durmadan simsiyah, saçı tarardı. Salkım salkım, üzüm sallanır yerde. Derler ki üzümler, çare bin derde. Şimdi öyle güzel, araki nerde. Genç idi güzeldi, sevgi arardı. Kırmızı kurdele, bağlı saçında. Uzun elbisesi, topuklarında. Şarkılar söylerdi, sokaklarında. Mahallede herkez, onu severdi. Adı şahsenemmiş, sonra öğrendik. Onu gerçekten, bizler de severdik. Bu güzel dilberi, hep seyrederdik. Mahalleli onu, hemen özlerdi. Ne kadar çapkın var, ona bakardı. Birde Kenan vardı, ona tapardı. O bülbül gibiydi, durmaz şakırdı. Sabah akşam demez, şarkı söylerdi. Dillere destan oldu, bu güzel sevda. Birden şahsenemi aldı, kanserle hüda. Bütün kasabalı, hepside yasda. Kara üzüm yapan, bağı ağladı. |