RÜZ'ÜM TOPRAĞA DÜŞTÜ !____Candan özge can ağabeyim Mustafa YARALI’YA Muhabbetle____ Yaralı yâr hânesi, ol Hakk’ın dürdânesi, Ermeydânın sorana, ER yolu merdânesi! Ozan İlo gardaşın, başı üzre taç olsan; Damıtsan gönlümüze, sâdıklar nûrdânesi! Bildim deyip, yaşarken, Cüzüm toprağa düştü! Âşık sanıp coşarken, Sözüm toprağa düştü! Ol aşk ile yanarak, Muhabbete banarak, Sevildiğim sanarak; Nazım toprağa düştü! Birân komaz huzurla, İzânı kıt, özürle, Ey nefs, kendin hazırla; Çözüm toprağa düştü! Sana dedi kim uyu? Hemde bu kadar koyu! Uyku gâfilin huyu; Gözüm toprağa düştü! Levhte bir bir dizilmiş, Alnımıza kazılmış, Hakk’dan gâfil gezilmiş; Yazı’m toprağa düştü! Dalsan hikmete a’lâ Öyle olsan muallâ, Nefs senden hâşâ kellâ; Râzım toprağa düştü! Kerîh işler hatmettin, Hakikâtler ketmettin, Âsânımı sadmettin; Hazım toprağa düştü! Hakk’tan aldım bu virdi, Ne verdiyse, O verdi! Lâkin.. nefs asi durdu; Kozum toprağa düştü! Yansaydım bu aşk ile, Girseydim, hâlden hâle, Olamadım bir hale; Közüm toprağa düştü! Nefse dönünce yönüm, Mahvetti imân, dînim, Zûlmet sardı her yanım; Ruz’um toprağa düştü! Çok ağladım, üzüldüm, Serçe gibi büzüldüm, Secdelerde süzüldüm; Sızım toprağa düştü! Ozan İlo, cehd etti, Hakk’a ilticâ etti, Lütfetti, kerem etti; Rüz’üm toprağa düştü! 16.12.2008/06.51 ""Bismillâhirrahmânirrahîm Allah’ım benim kalbime nûr ver, benim kabrime nûr ver. Benim önümü aydınlat, benim ardıma nûr ver, benim sağıma nûr ver, benim soluma nûr ver, benim üstüme nûr ver, benim altıma nûr ver, benim kulağıma nûr ver, benim gözüme nûr ver. Benim vücûdumdaki kıllarıma nûr ver, benim vücûdumdaki derime nûr ver, benim etime nûr ver, benim kanıma nûr ver, benim kemiklerime nûr ver. Allah’ım benim nûrumu büyült, beni baştan ayağa nûr yap. Allah’ım benim kalbime nûr ver, benim dilime nûr ver, benim gözüme nûr ver, benim kulağıma nûr ver, benim sağıma nûr ver, benim soluma nûr ver, benim üstüme nûr ver, benim altıma nûr ver. Benim önüme nûr ver, benim ardıma nûr ver, benim nefsime nûr ver, benim nûrumu büyült, artır. Lûtufları ve ihsanları ile bizleri murâda erdiren Allah’ım! Sen dururken, başkasını yâd etmek, ondan yardım istemek doğru olmaz. İlâhi, ezelde bize bağışladığın bir damlacık bilgiyi, kendi deryalarına ulaştır. Sen, bu bilgiyi, nefsânî isteklerden,topraktan yaratılmış olan şu tenin süflî arzularından kurtar. Allah’ım, bu topraklar, o bilgi damlasını örtmeden, şu rüzgârlar kurutmadan onu koru. Ey tacı tahtı olmayan pâdişah! Bizim gibi biçârelere takılmış olan bu pek güçlü nefis bağını, senden başka kim çözebilir? Ey yarattıklarını çok seven, sevgi bağışlayan Allah! Bu çeşit sağlam kilidi senin lûtfundan, başka ne açabilir? İçinde kaldığımız bu gâflet karanlığını aydınlatmak için, bize nûr gönder Allah’ım! Allah’ım, verdiklerine râzı olmayan, sızlanıp duran, feryâd eden nefsimin elinden feryâd ediyorum, başkasından şikâyette bulunmuyorum. Senden, maddî çıkarım için yardım isteyen kendimden sana şikâyette bulunuyor, adâlet istiyorum."" Hz.Mevlâna Celâleddîn-i Rûmî(K.S.) |
selametler dilerim ömrüne
sağlıcakla kalasın