Gidiyorum
"Vicdanın yok ki nasıl kıymayasın
geceler gibi karanlık şimdi bahtım bu kayboluş.. bu yok olmalar.. bilmem ki sen bana hangi gözle baktın.. ben daha nice uçurumlara sürgünüm hasretin pusuda vurmayı bekliyor yarınlarımı, umutlarımı ikiye bölmüşüm hafiften bir yağmur benimle ağlıyor.." seni bir dev gibi yaşattığım düşlerimde sana bağladığım toz pembe hayallerimi gün ağarırken seni ve bütün şiirlerimi sahipsiz bir mezara bırakıp gidiyorum işte gidiyorum senden ve bu şehirden elimde iki yüzük, kalbimde acı bir yük hiç tanıyamamışım erken düştü masken hatıraları hancıya bahşis bırakıp gidiyorum bal aksa bağından, altın çıksa toprağından istemem ne tarihinden, ne de taşından bu şehir ihanetlerin tanıdık simalarından ayrılık vakti geldi gidiyorum yalanla dolu hayata kaşlarım çatılırken içimde ümitlerim bir günde yaşlanırken akbabalar kalan artıklarımı paylaşırken kendimden bile geçip gidiyorum adaklar adasan mumlar yaksan ardımdan dönemem! son artıklarımı da parçaladılar zaten kader değil sensin beni meçhullere iten senden geriye ne varsa yakıp gidiyorum işte gidiyorum yaralı asker gibi dertleri sırtlayıp uzakta bir tepede ümit ışığını kapatıp bu aşk sayfasını da hüzünle noktalayıp dönüşsüz bir bilet alıp gidiyorum. Ali Uzgur |
adaklar adasan mumlar yaksan ardımdan
dönemem! son artıklarımı da parçaladılar zaten
kader değil sensin beni meçhullere iten
senden geriye ne varsa yakıp gidiyorum
Gerçekten gidebilecek misiniz? Beyendim şiirinizi.. TEBRİKLER.