GEÇERKEN UĞRAMIŞTIM YÜREĞİNİZE.
Yorgun bedenim yük olmasın omuzlarınıza
Artık ruhum bedenimi taşımıyor kızmasın kimse Bir anka gibi alıp gideceğim fani bedenimi buralardan Bilinki yeninden doğmak için sonsuz hayata Bu gün yokum artık aranızda,yakınızda Bensiz devam edeceksiniz artık hayat kavganıza Kanat çırpacak ruhum sonsuzluğa Kavuşacağım sonunda eşsiz sevgiliye Yaşadım doludizgin hayatı günahıyla sevabıyla En büyük günahtı belki aşık oldum içinizden birine Ama şefaatim ümmetimin büyük günahkarlarına diyor aşk peygamberi Elimde kırık telli gönül sazım,şiirlerim ölümsüz şarkılarım,ilahilerim Yokluğumla hiçliğimle gidiyorum biricik sevgilime Bilgisayarda yarım kalacak belki yayınlanmamış kitaplarım ’Aşk,kader,ruh ve Allah ’dört ana sırrı çözmek için gelmiştim aslında Anladım ki bu büyük sırların gizemi çözülmez oluşundaydı Birde gönül bahçemden can dosta yazılmış ilahilerim İşte size kalan bölük pörçük hatıralarım Tükenmez hazinem savunduğum ölümsüz değerlerim İnançlı,onurlu dürüst biriydi kendi adına Elif gibi dimdik kalmaya çalıştı yay gibi eğrilerin inadına Ama yay gibi eğriler elde tutuldu,ok gibi fırlatıldı hep uzaklara Hep kaybetti yılmadı direndi kaderine Asla isyan etmedi herşeye rağmen o yüce Rabbine Yalnız kurtulamadı acı kaderin sillesinden,elinden Ecel almıştı genç yaşta sevdikllerini elinden Romantik aşık derdi kimi,kimi kimi deli divane sevdalı Keskin bıçak diye bilirdi havacı dostlar Pala Remzi diye çağırırdı kimi zaman çocuklar Ediz Hun,Aytaç Arman derlerdi güzel kızlar Ne çok isim takmışlardı garibe Biraz duygusaldı dalıp giderdi enginlere Belki bu yüzden boynu bükük yaşadı iç çekerdi derinden Kimseye boyun eğmedi,gururu üstündü aşkından sevgisinden Tek düşmanı egosuydu garibin onuda ezip geçti üzerinden Bu dünyada yapayalnız kimsesiz bir yabancıydı Sevgiyle gönüller yapmaktı tüm çabası Bir olmak,sevmek sevilmekti zira evrenin değişmez yasası Dostluk kardeşlikti umudu yegane tasası Hancı vakit tamam,kervan yolda kes hesabımı Ne bir damla gözyaşı ne ağıt,şaşa’alı tören yapılmamalı Ölümümde yaşamım gibi yiğitçe mertçe onurluca olmalı Traji komik veda ezgilerini geç kemancı geç Hüseyni olsun yada buselik makamı ne farkeder Türküler mertlik,havası çalsın,matem değil Şarkılar en ölümsüz ezgileri haykırsın Şiirler sevgiyle aşkla mısralara koşumlansın Can dostlarım ilahilerle ansın Bu gün kadim dostuma gidiyorum Sessiz sedasız yaşamdan çekiliyorum O meş’um sonra dimdik yapayalnız yürüyorum Canlarım dertler girmesin hiç hanenize Sonsuz katmer katmer güller açsın gönül bahçenizde Rabbim acı keder tattırmasın hiç birinize Dostlarım sizlere doyum olmaz veda ediyorum hepinize Varsa hakkım helal ediyorum hepinize Sizde helal edin sizleri çok seven bu kardeşinize Gölge ettiysem,kırdıysam bağışlayın sevdiğinize Elveda dostlarım geçerken uğramıştım yüreğinize... |