LANET OLSUN TERÖRELANET OLSUN TERÖRE Elinde sopasıyla, Yanındaydı çomarı, Heybesi azık dolu, Köyün minik çobanı Büyük sürü önünde, Çıngıraklı ziller Bir cümbüş armonisi, Dangır, dangır kelekler Heyyaa, sürüü la sürüüü, Diye… tatlı, tatlı bağırır. Bu davara komuttur, İçtimaya çağırır. Söylenen türkülerin Makamında havası Görevi değil sanki, İşinin sevdalısı… Çoğuna bir ad koymuş. Kınalı, cingöz, güllü Koç ile teke başta, Hepside süslümü, süslü Sınıfın çalışkanı, Sevimli birisiydi, Kızların hepsi HEİDİ O ise PETER’iydi. Tatil nedir hiç bilmez, Sığırtmaçlık yapardı, Akşam erkenden yatar Gün doğmadan kalkardı, Sürüsü yayılırken Dalmıştı uzaklara.. Çomar devriye gibi Nöbetçi kayalarda. Yaklaştı kuşluk vakti Davar suya inecek Memo’da acıkmıştı, Oda yemek yiyecek Heybeden çıkartarak çözdü çıkınını, Birde su olsun dedi doldurdu bardağını Gözü yerde bulunan bir şeylere takıldı Merak etti aldı. tanımağa başladı Üzeri bakla dilim ucunda kulpu vardı Bilmiyordu, MEMO elindeki bombaydı.. Halkasını çekince o an kıyamet koptu. Sürü ürkerek kaçtı, çomar ise çok korktu. Bütün köy sese geldi. her yer kanla dolmuştu Bizim tatlı memo’muz paramparça olmuştu. Ağıtlar yürek yaktı, beddualar sırada, Lanet olsun bomba seni bulup yapana, Lanet olsun bomba, seni alıp satana Lanet olsun bomba buralara atana… Arıyoruz memo’yu önünde sürüsüyle, Gönlümüzü ısıtan o tatlı gülüşüyle, Durmadan anlatılan acıklı öyküsüyle.. İçimizi dağlıyan o yanık türküsüyle.. |
Tüm devre kardeşlerimizin de okuması için Sitemizin Şiirler ve yazılar bölümünde yayınlamamıza müsaade edermisin ?
Ağıtlar yürek yaktı, beddualar sırada,
Lanet olsun bomba seni bulup yapana,
Lanet olsun bomba, seni alıp satana
Lanet olsun bomba buralara atana…