-Başlıksız-
Yolculuklarda kayboldu çocukluğumuz...
Ucuz otoban lokantalarında tattık En lezzetli kuru fasulyeyi... Ve o çorba... Kıvamından yapılmadan önce çıkmıştı Bizim aşçının kafasından... Lezzetliydi... Çok lezzetliydi... Belki aşçı biliyordu işi Nihayetinde amaç büyümekti... Her gişede Biraz daha gömüldü çocukluğumuz Otobanlar hep ücretliydi Bizim memleketimizin Bizim yolumuzun Ücretini veren Bizim yolcularımız... Onlarda çocukluğunu Gişelerde sattı... Yolculuklar hep umut kokardı Cam hafiften aralandı mı Mevsimde baharsa hani İçeriye özgürlük dolardı... Bu yol bizim yolumuz derdi hep çocuklar Ve sonunda... Hiçbir çocuk kalmazdı... Derin virajlarda sarsılırdı oyunları İnerken oyun gibi gelen rampalar Çıkarken nasıl zorlardı... Yanlış yola girdi kimileri Umutlarını diğer tabelada bırakarak... Kimileri buldu yolunu Onlar tabelayı okuyabiliyordu... Bazıları okumayı bile öğrenemeden büyüdü Ve onlar için tabelaların hiçbir önemi yoktu... Parmak izlerindeydi tüm yetkileri Bir parmak... Bir çocuğu nasıl büyütebilir ki? Yolculuklarda kayboldu çocukluğumuz Büyümek yerleşik hayata geçmekti belki Ama kimse geçemedi... Nasılsa duracaktı birgün Nasılsa yolun sonu belliydi... Ve tüm yolcular O son durakta Birbirlerini bekliyeceklerdi... Ve hepsi tekrar Çocukluğuna dönecekti... |
Saygılarımla