anason kokulu eylülde
mısır tarlalarının birinin yanındayız
boyları boyumuzdan çok uzun
çığmış yukarı
kocaman eşikleri
püskülleri ucunda
bir yanı fasulye tarlası
bir yanı torf toprak için
göçürülmüş çukur gölcük tarla
çağlar öncesi oluşumları belgesi
çiçek toprağı torf

anason kokulu eylülde
çameli yaylasındayız
okulun üzüm bağları dellenmiş
fidanları koruluğu sahipsiz
çitleri göçürülmüş viranelik
gelen geçen hanı bahçesi okulun
bir zaman arı kovanı gibiydi
cıvıltılıydı
iki yıl gezinlediğimiz dizinlediğimiz
emeğini pekmezini elmasını üzümünü yediğimiz

anason kokulu eylülde
buz gibi seheri kızılyakanın
köpeği sesliyor
köpeği zağar
önde takılı
ahmetanın
bahçede
tuvalet ahırın dibinde
oksijeni bol pırıltılı bir günde
sobayı kurmuş ev girişinin yanına
tütüyor ıpısçak
üzerinde çaydanlık yumurta kaynıyor
içinde ekmeği sıcacık

anason kokulu eylülde
ahmetanın evinde
yer sofrasındayız
kuşun ve arının südünü unutmuş gülfidan
sıcacık taze ekmek
yumurta kokusu soframızın egemeni
dalından koparılmış
biberler domatesler soğanlar pırasalar
hadi sane hoca sofraya gel heri der ahmeta

anason kokulu eylülde
bugün rejim mejim yok karnımız tok
kızılyaka
köylüler
ahmeta ve gülfidan bir başkaydı


Ozan Efe