-Başlıksız-
Hem uzun hem sivridir
Yüzyapışkandan yeşildir Bence andirin zehiridir Şu Dörtyol’un biberi Ne yersen ye sindirir Ondan sonra genittirir Tüm dertleri unutturur Şu Payas’ın inciri Karadenizi kıskandırır Gavurdağı’ndan beslenir Ormanlarla süslenir Şu Belen’in yaylası Birer sultana benziyor Gönle ferman yazdırıyor Sevene kabir kazdırıyor Şu Samandağ’ın kızları Dağlarından kesilir Her yemeğe katılır Har sabunu yapılır Şu Yayladağ’ın defnesi Hem sütlü hem etlidir Anarime çok kıymetlidir Koca koca memeklidir Şu Reyhanlı’nın keçisi Ne hamburger tanırım Ne de sandviç yerim Ben bir ekmek bilirim Şu Kırıkhan’ın tandırı Dökülür saça tel tel İşler onu hamarat bir el Hem tatlıdır hem de bal Şu Antakya’nın künefesi Bir gerdanlığı andırır Her vitamini barındırır Genç kızları kıskandırır Şu Hassa’nın üzümü Bu lezzet kaçırılmaz İçi fazla pişirilmez Şu cihana değişilmez Şu Aktepe’nin sarması Lokum gibi yiyesin gelir Güzelliğini göresin gelir Hüseyin derki övesin gelir Şu Hatay’ın insanı Anarime: Bir çeşit yemin Gavurdağı: Torosların bir kolu Amanos Dağı Yüzyapışkan: Bukalemun |