Bahar ve Diyarbekir
buğusu tüten
sis pus içinde bir beşikte uyur bahar geceleri diyarbekir dicle’nin ninnisiyle ve çimenler bohemya kristali küpeler takınır çan kulesinden bozma minareler horozlardan önce uyandırır tahta iskemlelerde sabahlayanları bir çorbacının sesi yırtar karanlığı göğü deler güneşin ilk ışıkları yarasalar çekilir surlardaki tüneklerine önce tatlıcılar okşar sokağı sütçüler yoğurtçular sonra da eskiciler işgal eder kutsal sessizlikleri bir sacda kavrulur diyarbekir tavada pişer yanar ve ekinler başkaldırır selamlar güneşi açlıkla savaşan bingöllü muşlu bitlisli iri kıyım göçmenler omuzlanır orakları evlad ü ayalleri bebeklerini sırtlanıp duygu sömürür kapıları aşındırır dilenciler çocuk kaynar diyarbekir sokakları omuzları mavi boncuklu kalabalıkta yiter umutlar yiter çocukluklar |
tavada pişer
yanar
ve ekinler başkaldırır
selamlar güneşi
açlıkla savaşan
bingöllü
muşlu
bitlisli
iri kıyım göçmenler
omuzlanır orakları
evlad ü ayalleri
bebeklerini sırtlanıp
duygu sömürür
kapıları aşındırır
dilenciler
çocuk kaynar
diyarbekir sokakları
omuzları mavi boncuklu
kalabalıkta yiter umutlar
yiter çocukluklar
kutlarım değerli hocam, duru ve sade, berrak ve kıvrak bir şiirdi, oraları gezer gibi oldum adeta..iyi ve güzel resmetmişsiniz şiiri..tıpkı içli bir fotoğraf gibi...saygımla, selamlar...