Soru::
Ben sana muhabbet sevda bürürken.
Can ile canan diye yürürken.
Baba zoru ile, elgibi görürken.
Nasıl anlatayım sevdiğim seni.
Cevap::
Sen tanır bilirsin benim huyumu.
El kazarsa sen, doldur kuyumu.
Ele acı sana tatlı suyumu.
Çoşar çağlar geldim, merak buyurma.
Soru::
Gıpta ederdin ferhat ile şirin’e.
Yar dedik yar olmayan birine.
Nede çok tapmışsın baba kibrine.
Nasıl anlatayım sevdiğim seni.
Cevap::
Ferhat çile çekti şirin yüzünden.
Murad’a ermedi dünya gözünden.
Dönmedi verdiği şirin sözünden.
Kibri ezip geldim, merak buyurma.
Soru::
Hiçmi yoktu sende sevdamın izi.
Yüreğime çektin derin bir çizi.
Gün yüzü görmesin ayıran bizi.
Nasıl anlatayım sevdiğim seni.
Cevap::
Unuttummu sandın sesi sazını.
Bahara döndürsem kışı yazını.
Yar çoğa eylerim kalan azını.
Arta arta geldim, merak buyurma.
Soru::
Akmayan derenin seli gibiyim.
Kuruyan gövdenin gülü gibiyim.
Ben sensiz zaten ölü gibiyim.
Nasıl anlatayım sevdiğim seni.
Cevap::
Bu ayrılık bende, yürek dağladı.
Sanma beni sensiz, çoştu çağladı.
Gülmedi hiç yüzüm kara bağladı.
Sana dönüp geldim, merak buyurma.
Soru::
Çekip gittin kovan’daki balımla.
Dolu vurmuş meyva vermez dalımla.
Gönül deryamdaki kırık salımla.
Nasıl anlatayım sevdiğim seni.
Cevap::
Çeyiz diye iki çorap birde halımı.
Zorla verdiler, sevdiyerek zalımı.
Tercih et dediler ölüm kalımı.
Seni seçip, geldim merak buyurma...

Eyyüpoğlu Gazi AKKAYA