Mustafa, otuz yaşında bir delikanlı.
Onunda hayallerini süslüyordu bir güzel.
Cesaretini topladı birgün, geçti köşe başına.
Bir tomurcuk gül uzattı,beğendiği o kıza.

Kız Mustafa’ya baktı, Gülü fırlattı alaycı tavırla.
Senin hayallerinde olabilirim belki,
Benimde hayallerim var be Mustafa.
Hayallerimi karşılayamazsın,kazandığın parayla.
Çürümek istemiyorum bu mahallede.
Gözüm lüks semtlerde,triplex villalarda.
Kışın, kayak merkezlerinde Avrupa’da,
Yazın, tatil köylerinde denizde,havuzda.
Arabalar,yatlar,katlar ve bol para.
Zengin ölmek istiyorum,doğdum fukara.
Seninle olmaz bunlar Mustafa.

Mustafa dondu kaldı Temmuz ayında.
Yüreği yandı,hayalleri düştü suya.

Yıllar geçti, karıştı mustafa çoluk çocuğa.
Çalıştı gece gündüz,kavuştu bol paraya.
Zevk sürüyor,yazlık kışlık villada,
Arabamı,çifter çifter kapıda.
Yaz tatili Asya,kışın Avrupa,
Geziyor, şehir şehir Mustafa.

O kızmı,
O eski mahallede halen,
Evde kaldı fukara...

<< Hayallerinize değil,sevginize koşun >>