Marmara depremini Kocaelide yaşamış biriyim... son yıllarda yorgun ve yıpranmış olduğumu hissettiğim için kendi depremimi yazdım... içimden geldiği gibi karaladım..
Fay hattı geçiyor altımdan Heran sarsılabilirim.. Temelim sağlam ama Yorgun bedenim dayanır mı bilmem. İşte geldi... Duyuyorum sesini Yeraltındaki canavar hortladı Kulaklarımı sağır ediyor Korkunç sesi... Çatırdıyor yorgun bedenimin Yıpranmış duvarları.. Biran sessizlik oluyor. Gittiğini sanmıyorum.. Biliyorum arkası gelecek..
Evet geri geldi. Söylemiştim.. Şimdi de sallıyor beni.. Sanki kundakta bebeğim Beşiğim hızla sallanıyor Uyutmak için beni.. Yeter dur artık Bitsin diyorum.. Duvarlarım yıkılıyor Çöküyorum aniden.. Yüküm ağır kaldıramadım..
Gece mi oldu ne? Hava iyice karardı.. Nefes alamıyorum Kendi enkazım altındayım.. SESİMİ DUYAN VAR MI? ORADA KİMSE VAR MI? Yardım edin ne olur buradayım.
Üçgün sonra buluyorlar beni. Günışığını yeniden görmek ne güzel. Üşümüş bedenim ısınıyor.. Güçlenip yeniden yaşama dönüyorum..
GÜNEŞİ YENİDEN GÖRMEK NEFES ALIP VERMEK HERŞEYE,HER KÖTÜLÜĞE RAĞMEN HAYAT YAŞAMAYA DEĞER....
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
GÜNEŞİ YENİDEN GÖRMEK NEFES ALIP VERMEK HERŞEYE,HER KÖTÜLÜĞE RAĞMEN HAYAT YAŞAMAYA DEĞER....
1 hafta önce kayseri de sallandı 4.9 şiddetinde 4-5 saniye sürdü insan etkileniyor doğrusu...hele hele yıkık altında kalmak ve çaresiz beklemek çok, çok kötü bir durum olsa gerek..allah doğal afetlerden milletimizi ve bütün insanlığı korusun... açlıkla ve afetlerle terbiye emesin bizi...kutluyorum sizi ve güzel şiirinizi... selam ve saygılar...
KORKUNÇ SALLANTIYI BEN DE YAŞAMIŞ GİBİ OLDUM.SAYGILAR BİR YAZIYA YAZDIĞIM YORUMU AYNEN AKTARIYORUM AŞAĞIYA.
Sayın Göktürkmen ; sıkı durun, belki duydunuz, belki duymadınız.Yabancı bir internet kanalında yayınlandıktan sonra hackerler tarafından çökertilmiş bulunan bir İnternet Sitesinin GÖLCÜK DEPREMİNE İLİŞKİN ÖNEMLİ AÇIKLAMASIDIR YAZACAKLARIM (Biliyorsunuz bu deprem 17 Ağustos 1999 da oldu )...
Ben o gece tam depremin oldıuğu saatte Antalya otobüs garındaydım ve ışıklar söndü o anda, semada hızla bir gök cisminin Akdenize doğru kuyruklu bir yıldız gibi kaydığını gördüm.Ve daha sonra bu gök cismi Akdeniz üstünde Antalya Otogarından güneye bakışla saat 10.45 yelkovan istikametinde şerrareler yaparak dağıldı ve parçalanıp atmosferde yere doğru indi ve görünmez oldu.Bu olaydan bir kaç dakika sonra radyodan Gölcük'te çok şiddetli deprem olduğunu öğrendik...Bu birinci şahsi tesbitimdir.
2.nci şahsi tesbitim: Birlikte tur yaptığım bir otobüs şoförünü bana anlattığı öyküdür ki alabildiğine ilginçtir.Onun anlattığına göre Gölcük'te askerlik görevini yapmakta olan bir er , bu şoförün akrabası imiş.Orada Gemi şeklinde bir askeri Garnizon var imiş.Burada yapılan toplantıda bir Brifing veriliyor depremden 10 dakika kadar önce.Akrabası bulunan er orada görevli bu şoförün o sıra.İsrailli bir yüksek rütbeli subay, eline KURAN'ı alarak; '' ..Müslümanlar her şeyin Allah'tan olduğuna inanırlar,bakalım Allah mı güçlü, yoksa biz mi daha güçlüyüz? Biraz sonra anlayacaklar! '' gibi bir söz eder.Er komutanına ,'' Komutanım bu adam nasıl konuşuyor, müsaade edin bu adamı ben vurayım ! '' der.Komutan ere dışarı çıkmasını ve karışmamasını söyler ve aradan geçen bir süre sonra er oradan uzaklaştırlınca deprem meydana gelir ve Gemi biçimindeki bu askeri garnizon da yıkılarak sulara gömülür...
Bu tesbit tamamen benim duyduğum bir olaydır.O şoför sağ mı o er kimdir bilemem. ........................................................................... ŞİMDİ bir ikinci perde aralıyorum; Kuzey Amerika' da San Andreas Fay Hattı olarak bilinen önemli bir fay hattı var.Bunun altında önemli ölçüde enerji biriktiği ve bu enerjini açığa çıkması halinde ,çok şiddetli bir deprem sonucu Amerikanın sulara gömüleceği tezi yaygın.
Günümüz teknolojisi ile yeraltındaki fay hatlarını kırarak erkenden biriken enerjiyi çıkarmanın mümkün olduğu öne sürülür(Patlayıcılar ile, sondaj yapılır, patlayıcı yerleştirilir.)
Ancak böyle bir deneyin ne sonuçlara mal olacağı bilinemediğinden,öncelikle San Adreas Fay Hattı'na çok benzeyen Kuzey Anadolu Fay Hattı üstünde böyle bir deney yapılmasına karar verilir.Konu İsrailli taşeronlara havale edilir.Deprem sonrası Gölcük' gelen ilk kurtarma uzmanları İsaildendir.Yıklılan binada çok sayıda İsrailli uzman ölmüştür...Olayın akabinde Adriyatik kıyılarında olan 6.Filo'ya ait bir Askeri hastane vazifesi gören savaş gemisi rotasını kırıp İstanbula yönelir, o zamanın sağlık bakanı olayın şokunu atlatamaz ve yardım talebini reddeder...Yeter mi acep bunlar, bu bilgi el altından o zamanlar fotokopiler çektirilerek dağıtıldı.Ben de okuma şansı elde ettim.
Şimdi çözülemeyen sorular sorular; 1 )Denizin üstünden mavi bir alevin çıktığı söylendi olayın görgü tanıklarınca; O halde beklenenin 10.000 kat fazlası sürpriz bir metan gazı mı açığa çıkmştı ? 2) Bill Clinton niçin ülkemizi ziyaret etti ve küçük bir çocuğu kucağına aldı; vicdanen rahatlamak mı istiyordu kendini ?Kırmızı düğmeye bizzat o mu basmıştı ?! 3)Niçin bunlar kamuoyundan gizlendi v.s. vs.???? 4) Deprem avcılığı adı verilen bu tip projeler ile daha kaç can yakılacak ?
BÜTÜN BUNLAR GERÇEK Mİ TANRIM ?
Saygılar Sayın Göktürkmen !
Şaban Aktaş tarafından 11/15/2008 8:31:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
Paylaşımınız için teşekkür ederim... Gölcük tarihinde geçirdiği depremlerden sonra adını almış..deniz doldurulup üzerine binalar yapılır,bir deprem olunca da deniz kendinden çalınanı geri alırmış..sulara gömülen yapılar ve deniz bir gölü oluşturduğu için Gölcük adı öylece kalmış.. abd nin bizi bi denek gbi kullanmış olması gerçeğine inanmak istemiyorum..eğer gerçek ise korkunç bir şey.. o kadar deprem şehidi verdik,hesabını kim verecek..
Paylaşımınız için teşekkür ederim... Gölcük tarihinde geçirdiği depremlerden sonra adını almış..deniz doldurulup üzerine binalar yapılır,bir deprem olunca da deniz kendinden çalınanı geri alırmış..sulara gömülen yapılar ve deniz bir gölü oluşturduğu için Gölcük adı öylece kalmış.. abd nin bizi bi denek gbi kullanmış olması gerçeğine inanmak istemiyorum..eğer gerçek ise korkunç bir şey.. o kadar deprem şehidi verdik,hesabını kim verecek..
17 ağustos 1999 depreminde sakarya da çalışıyordum ve en çok duyduğumuz sesti.... sesimi duyan var mı? orada kimse var mı? ama dizelerinize çok güzel taşımızsınız... yüreğinize sağlık...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.