SorguEy Allah’ım !!!!! Sen değil misin ki kitaplarında insanları sevin diye emirler yağdıran... Sevmedim mi? Sen değil misin yalandan uzak durun diye gözümüzü korkutan... Hep doğruyu söylemedim mi? Güzel Allah’ım !!!! Sen değil misin ki daima iyilik yapın,paylaşın diyen... Yapmadım mı Allah’ım? Paylaşmadım mı? Cevap ver bana Madem bana akıl verdin Katlan o zaman sorgulamama. Ben senin her isteğini yaptım da Sen niye benim bir duama karşılık vermedin. Niye beni aşkımdan ayırdın? Niye beni bu kadar büyük bir sınavdan geçirdin ki? Ben senin kuklan mıyım? İplerimi istediğin gibi oynatmaya kalkıyorsun. Sen değil misin ki kul hakkını yemeyin diyen... Peki sen niye benim hakkımı yedin? Ben kul değil miyim Allah’ım? Anlarca sana yalvarmadım mı Bir mucize göster diye... Aşkımı bana ver diye... Niye niye duymadın sesimi? Artık ben de seni duymayacağım. Ya al beni de aşkımın yanına Ya da sana yüreğimi kapatacağım. |
Kader çizgimizin nasıl şekilleneceğini, hangi istikametlere yöneleceğini bilemiyoruz. Çünkü karar ve takdir makamı biz değiliz.
Hiç bir söz ve yazının da acınızı dindirmeye kifayet etmeyeceğini biliyorum, kaderi değiştirmeye kimsenin gücü yetmiyor.
Şiirdeki yalvarış ve dua hususunda şu ayet aklıma geldi " DUA VE YAKARMALARINIZ OLMASA SİZ NE İŞE YARARSINIZ Kİ" Ayeti mucibince duadan vazgeçme yok. O en büyük silahtır mü'mine.
Şiirin isyana yaklaşan kısımları hakkında ise; Duaların tek kabul yeri bu dünya olarak düşünülmemeli Şule Hocam. Acınızı anlıyorum, ızdırbınıza sonsuz saygı duyuyorum, benzer acıları yaşamış biri olarak. Hayat her zaman en iyi alternatifler sunmuyor insana. Bazen biri kötü diğeri ondan da kötü seçeneklerle gelir insanın üzerine. Ama her halükârda en iyi görüntüyü ve en iyi renkleri yakalamaya çabalamak zorundayız. Dün birikimlerini tecrübe kabilinden elde tutup yarınlarımızı şekillendirmede bu günü iyi inşa etmeliyiz.
Bizim inancımızda hayat sadece bu dünya ile sınırlı değil, yâre vuslat hem mülâkat sabrımız ve ilahi karara rızamız istikametinde ebedi hayatta da olabilir. Dua ve yakarmalarınızın Hakk katında tecellisi ebedî huzur diyarlarına tecil edilmiş de olabilir.
Şeyh Sadi-i Şirazi Bostan ve Gülistan adlı eserinde şöyle der;
ALLAH'A ŞİKAYET ET AMA ALLAH'DAN ŞİKAYETÇİ OLMA.
Lütfuna da kahrına da razı olmak, verdiği ve vermediği tüm nimetler için de şükür makamında olmak gerek.
Şiirimin bir kısmını size armağan etsem kabul eder misiniz?
Gökkubbeye sığmadı feryadım çıktı arşa
Medcezirlere inat kucakladım kalemi
İlham olur zannıyla, dalıp gittim mehtaba
Çaresizliğe değil, takdire boyun eğdim
Tek ergin meyve imiş, sabrın sırrına erdim
Selam, sevgi ve saygılarımla.
Hüseyin Gazi
HüseyinGazi tarafından 3/21/2007 2:26:17 PM zamanında düzenlenmiştir.