Mevsimlerle Yaşamak Seni
İlkbahar’da
Cemrenin toprağa düştüğü gibi Düştün yüreğime Binbir renk ve kokuda çiçekler açtırdın yüzümde Saçlarının akında akşamın kızıllığı parlardı Dalga kırandı kirpiklerin en güzelinden Kardelenler gibi asi Ve menekşe yumuşaklığındaydı ellerin Güneş gül teninde parlardı Yaz gibiydi gülüşün Ruhumu ısıtan güneşti sözcüklerin Öylesine sıcak öylesine içten Seni çalıyordum geceden Hasretim asırlarca yeşil doğardı bakışlarında Ve susmazdı yıldızların şarkıları yakamozlarca Türkü türkü inerdi mehtap denize Kumsal kollarında hatırlardı dalgaların şehvetini Ve martılar seyrederlerdi güzelliğini Sonbahardı gidişlerin Yaprak yaprak savrulduğum düşlerimde Ne çok sarıydı rüyalarım senli Avuçlarıma topladığım güz yağmurlarıydı vedaların Uzaklığında yaşlandığım ben/im Rüzgarlarında estirdim umutlarımı Gizemdi belkide uçurumların Saklandığım göz çukurlarında Ki hasadı çoktan biçilmişti sevdamın Kıştı özlediğimde İnanılmaz fırtınalar kopuyordu Şiddeti bilmem kaç ölçeğinde Üşüyordum..üşüyordum işte Karlar yağardı ateş gecelerde Dudak kıvrımlarında ısıtırdınya beni Hatırla! Unutma! Bir buse ile sunduğun şarabı Ab-ı hayat’tı içtiğim gönül tasından Ve Aşk/tı adı en hasından -Yazdığım bu son mısrada... Seni yaşıyorum en beyaz gecelerin hazan hışırtısında- 07 Kasım 2008 / 04:50 Emine Genç |
Bir buse ile sunduğun şarabı
Ab-ı hayat’tı içtiğim gönül tasından
Ve Aşk/tı adı en hasından
-Yazdığım bu son mısrada...
Seni yaşıyorum en beyaz gecelerin hazan hışırtısında-
güzel bir yürek işçiliği tebrikler
selamlarımla