8
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
238
Okunma

Azgın dalgalarda yol alan bir gemi,
Bir fırtınayla nasılda alabora oluyor.
Kaptan gemide, fareler kaçışıyor.
Fareliğin reçetesini yaz bana nefsim
Yaz nefsim, nefsim…
Özden kopuşun reçetesi olsun.
Vallahi iflah olmaz, sular kabardı.
Ay yaklaştı, Med-Cezir başlayacak.
Suda yüzen balıklar şaşkın ve çaresiz
Balıkların reçetesini yaz bana nefsim
Vefasızlık…
Ardından gelen ihanet zilleti,
Nefsimin gölgesi düştü, zilleri elinde.
Bana kabarıyor yine, külhani saldırılar,
Zilletin reçetesini yaz bana nefsim!
Bozulsun!
Yıkılsın bu şeytani düzenler.
Güç yetmiyor, söz işlemiyor, aman Yarabbi!
Kötülük kervanı nasılda yol alıyor!
Bu kervanın reçetesini yaz bana nefsim
Işık yak,
Kötülüğün ışığı olsun,
İyiliği yutan, cehenneme sürgün eden.
Bir fitne tohumu ek insanların arasına…
Bir riyanın reçetesini yaz bana nefsim.
İçinde…
Dışında ve şiirlerin her hecesinde…
Gecemin-gündüzümün ayında-güneşinde,
Koca bir yalan, iftiranın en muhteşemi,
Hilenin ve kalleşliğin türlü renkleri olan…
Bu çürümenin reçetesini yaz bana nefsim.
Gözler vardır;
Çukurunda gizli niyetlerle ışıldayan,
Süslüdür sözler, nefret-i makamından.
Gayya Kuyusu’na yelken açıp, uçuran.
İnsanlığın boğulduğu, sürgüne yollandığı…
İkiyüzlülüğün reçetesini yaz bana nefsim
Gıybet,
Haset ve hasat…
Olgunlaşıyor artık, filizleniyor bak.
Çürümüş yürekler vadisinde, gözyaşını,
Derin hıçkırıkları, kuşkonmaz kayalıkları…
Mahlûkatın kaçıştığı, çığlın son demini…
Utanmazlığın reçetesini yaz bana nefsim.
Yaz haydi!
Ey nefis!
Ellerin neden titriyor söylesene bana,
Kulağıma fısılda, dinliyorum seni.
Sesin mi kısıldı yoksa utandın mı?
Utanmayı bilirdin, bunca kötülük nedendir?
İçten kemirdiğin insanlığı, yazsana haydi!
Pişmanlığın reçetesini yaz bana nefsim…
Ahir ömür…
Bir tabut, birkaç kişi…
Kimi gözyaşı sahtedir dökülür,
Kimi yürekler kabre bakar üzülür,
Tabut tek kişilik, cürmün yoldaşın.
Cürmün öyküsünü de yaz bana nefsim
Gözyaşının reçetesini yaz bana nefsim
5.0
100% (13)