0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
160
Okunma

Seni hiç tutmadım…
Ama rüzgâr estiğinde,
Yapraklar adını fısıldıyordu sanki.
Bir ağacın gölgesinde oturdum günlerce,
Senin geçmeyeceğini bile bile…
Ne adını duydum,
Ne gözlerini gördüm.
Ama bir geyiğin ürkekliği vardı içimde,
Seni düşündüğüm her an.
Yaklaşırsam kaçarsın diye…
Hiç açmamış bir çiçek gibiydin,
Dalında sessiz,
Ama kokusu hayalimde yankı…
Toprağa dokunmadan sevdim seni,
Çünkü toprağın senin olduğunu biliyordum.
Bir dağın yamacında,
Hiç çıkmadığım bir patika vardı.
İçimde bir ses hep oraya çağırıyordu beni,
Ama yol kapalıydı,
Ya da ben cesaretsizdim…
Kim bilir.
Geceleri ayla konuştuğum oldu,
O da senin gibi hep uzaktan baktı.
Hiç inmedi yanıma,
Ama aydınlattı karanlığımı.
Sen gibiydi…
Varlığı yokluktan ibaret.
Seni yaşamadım.
Ama kuşların sabah öttüğü saatlerde
Hep içimde sen vardın.
Ne garip değil mi,
Hiç olmayan biri
Bunca gerçek olabiliyor bazen.
Bir ihtimal bile yoktu.
Ama dağlar da bir gün gökyüzüne kavuşur sanmıştım.
Yanılmışım…
Ama yine de sevdim seni,
Yağmurun toprakla buluştuğu gibi…
Hiç buluşmadan.
Sen doğanın bana anlattığı bir sırdın,
Yalnızca bana.
Ve ben o sırrı kimseye anlatmadım.
Çünkü bazı sevdalar yaşanmaz.
Sadece hissedilir.
Ve içte sonsuza kadar kalır.