Bir hikaye yazdım senin avuçlarına ,
Üfledim...kaybolan anılarımıza ,
Uçan kırlangıçlar...kumrular ,
Uzaklardan...seslendi ,
Senden selam getirdiler soframa..
Ne huzur verdin , ne huzur aldım...
Gencecik hayatımda ,
Acılarını meze yaptım..
Kırık-dökük masamda yanan bir mum ,
Çilingir soframda sen vardın ,
Senin için ; kırmızı şarap açtım gözlerine ,
Kapımı çarpıp çıktığından beri....
Kapım açık kaldı...sensiz ,
Belki dönersin diye...
Sabahı olmayan gecelerde bekledim seni ,
Traş olduğum aynam kırık, iki yüzlü..
Hangi taraftan bakacağımı şaşırdım sana...
Kum tanelerini şahit tuttum ,
Caretta...carettalar denize süzülürken ,
Kuma...seni çok seviyorum yazmıştın ya...
Suya - kumsala kalıcı yazı yazılmazmış ,
Dalgalar.. zamanın içinde öğretir sana...!
Güzel sevgili...
Gülümseyen dudakların kaldı
Dudaklarımda....?
Çılgın çocuklar gibiydik ;
Koştururduk kumsalda uçurtmalarla ,
Özgürlüğe kalkardık , bulutlarla...
Yağmurlarda ıslanırdık..
AYVALIK...Sarmısaklıda.....!
Körfezin ıslak kumlarına basmıştın ,
Ay ışığında parlayan yakamozlarda ayak izin ,
Mantar, kekik, papatya topladığımız ovalarda ,
Dağlarına kar yağdı...suskundu kulubem ,
Puslu akşamlarda....
Sesini soluğunu , adını özledim ,
Kokunu özledim gezdiğim dağ yamaçlarında
Seni aradım..deliler gibi,
Çınar ağaçlarna seni sordum ,
Suskun...hiç konuşmadılar...mor dağlar ,
Karlar eridi... mevsim ilkbahar....
Güller açardı ; çilli yanaklarından ,
Deniz motorumu hazırladım yaz mevsimine
Seninle gezip balık avına çıkarız diye ,
Aşkım...bitmez bu hasret....
Gel...bu yaz bekliyorum ;
Evlenelim seninle....!