1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
234
Okunma
Hani paramla saadeti alacaktım,
Sıkıştığım yerden çıkacaktım,
İki sözün büyüsüyle arınacaktım.
Şimdi, altı yaşımda başımı okşayan adamın
Çirkin elleriyle ördüğü ağlara takılmışım.
Ağzıma kancasını geçiren her balıkçı
Beni eve götürüp pişirmiyor da,
Yaramla birlikte yine denize düşüyor yolum.
Tekerrür eden bir sancı içinde
Yılları deviriyorum — yaşım otuz dört.
İnanamıyorum.
Yine de her sabah gözüm gülüyor,
Ama kimselerle bağ kuramıyorum.
Seksen beş metrekareden yetmiş beşe
Dünyanın yüz ölçümünü sığdırıyorum.
Şarkı söylemeyi çok seviyorum.
Güneşin batışını, doğumundan daha çok
Seviyorum.
Derinliklerden çıktığım her gün
Balıkçıları görüyorum.
Orada kalmamam için hangi sebepleri
Ciddiye alacağımı bilmiyorum.
Yaşım otuz dört. İnanamıyorum.
Sevmiyorum artık. Sevilmiyorum da.
Balıkçılardan nefret ediyorum.
Solamente/22.06.2025
5.0
100% (3)