Mahkum Yanlızlık
Mahkum Yalnızlık
Sevmek kadar masum yüreğine Bir güvercin tünemeli Huzur hikayeleri anlatarak Sen olmalı kainat Güzelliğinden ibret alarak Sonra ben olmalı Sonra biz... İki yaralı iki kanadı kırık iki sevgi mahkumu pranga yürek Sen kadar Ben kadar Biz kadar gerçek... Dudaklarından dökülen incilerin Mercan kayalıkları kadar sert Hecelerine dokunmalı dalgalar Haykırmalısın Aganta, burina burinata... Vurgun yemiş sünger avcıları düşmeli önüne Zıpkın çekilmeli kelimelerin her birine Yelkenleri yırtılmalı Küpeştesinde delikler açılmalı hayatın Yakıtsız kalmalı okyanus ortasında... Isız bir adaya bırakılmalı yalnızlık Koyu bir kimsesizlik demlenmeli bakışlarında Üşümeli ve anlamalı o da... Dipsiz bir kuyuya atılmalı Kulaçlanamayan derinliklerinde kaybolmalı İpsiz darağaçları kurulmalı meydanlarda Cellatsız infazların esiri olmalı amansızca Gardiyansız hücrelerde Gardiyanı olmalı kendi tutsaklığının Demir parmaklıklara yazmalı Ömrünün en anlatılmaz hikayesini Kan kusmalı gecelerde İntihar komalarına girmeli doktorsuz akşamlarda Milim milim tükenmeli Bedeli ödenmemiş aşkların önünde Diz çöküp yalvarmalı Yalnızlık... Hocam Eylül Gökdemir. Bir Arkadaşımın Yazdığı Bir Şiir’e Karşılıktır. Can Murat Diyadin... |