1
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
247
Okunma

______
Bu sabah,
küllerimin içinden doğruldum.
Zemheri susmuştu,
ama ben konuşmaya başladım
usulca değil,
yürekle bağırarak
içimde çürüyen sessizliğe.
Bir gelinciğin kanadında unuttuğum baharı
şimdi avuçlarımda tutuyorum,
alevle açmış bir kardelen gibi
soğuğun kalbine saplanarak.
Toprağın en derinine düştüm dün gece.
Karanlık beni unutmasın diye
adımı üç kez fısıldadım
gözyaşlarımın dibine.
Beni en çok yakan yerden filizleniyorum şimdi.
Bu yanışın küllerine masal ekmiş bir anneydim,
ninniyi unutan çocukların
adına susmayı seçtim yıllarca.
Küllerimin arasından
filizlenen bir ninniyim artık.
Ne dilimde ağıt,
ne gözümde yas…
yalnızca büyüyen bir sabah var
yaralarımın tam ortasında.
Ben sustum,
İçimdeki sessizlik
şimdi bağırıyor:
Uçmak suç olur mu hiç?
Bir çocuğun düşlerine el uzatanlar,
yüreğinde bahar taşıyan kadınları
nasıl tanır ki?
Ah,
o gözlerde annemin gülüşü olmasaydı keşke,
bir ülkenin kaderi gibi
çatlamazdı yüreğim her öpücükte.
Hiç alışık değilim
kapının altından sızan ihanetlere,
buz tutan baharlara göçen hasretlere…
kavlimiz vardı ya:
özgürlük göğünde yeniden buluşmak.
Ve şimdi,
küllerle kaplı öyküler yazıyorum her gece
özgürlüğün tohumlarını ekiyorum
zemheri yanığı ezgilerimle toprağa.
Umudumu gözlerimden öpüyorum usulca,
“korkma” diyorum içimdeki kıza,
donmasın acıların gözyaşlarında.
Çünkü bilirim;
bir bahar daha gelir,
gülün kendini affettiği gün,
ve sevda,
kendi küllerinden doğar
bir kadının kalbinde yeniden.
Ben,
erlerin çilesinde pirlerin dileğinde
bir kadının iki dudağı arasında kalan dua gibi büyüdüm.
Taptuk’un kapısında kül oldum,
Yunus’un dizinde söz…
Ve şimdi anlıyorum:
Baharsa, önce yanmalı toprak.
Ve sevdaysa,
önce yakmalı kalp.
Ben kendi küllerimden
sadece baharı değil,
kendimi de doğurdum
ey yar!
"Bir zamanın içinden yeniden geçen kadına…"
Peri Feride ÖZBİLGE
01.06.2025