0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
61
Okunma
I
Örselenmiş günlerin ıssız koylarında dolaşıyorum
Karşımda dilsiz bir sabah,
Başımın üstünde yorgun bir gökyüzü
Yürüyorum hayallerimin öte yakasına doğru
Ve ikinci el kitapçı dükkanlarının tozlu raflarında,
Tedavülden kalkmış eski kitaplara bakıyorum
Gözlerimde bir şimşek gibi çakıyor okuduğum her mısra
Sürrealist bir şiir kitabının adında soluklanıyor yalnızlığım
Nedense her adımda hayata geç kaldığımı düşünüyorum
Bozuyorum tüm ezberlerimi günün gün olma bilinciyle.
Her meydanlarıda çıplak kadın heykellerine rastlıyorum
Büyük bir merakla okuyorum kısa otobiyografilerini
Dudaklarında hırpalanmış aşkların sessiz çığlıklarını duyuyorum
Bir not daha düşüyorum belleğimin sakıncalı günlüğüne
Ve iniyorum taşralı bir zamanın, kırık dökük merdivenlerinden
Yürüyorum ağır ağır kalabalık kent merkezine doğru.
Nedense gezdiğim her kentte bir yabancı gibiyim
Hızla eksilen ve eskiyen hayallerimi onarıyorum
Oysa kaç kez dolaşmıştım sokaklarında bu kentlerin
Kaç kez yaşamıştım bu med cezirleri / bilmiyorum
Bildiğim; ustura bakışlı uzun bir gecenin bittiği yerdeyim.
II
Orta halli villa bahçelerinde ihmal edilmiş bir begonvil’im
Çıplak ve göçebe bir rüzgarım, soğuk dağ başlarında
Kent varoşlarında sırtından bıçaklanmış aç bir sabahım
Çoktan öğrendim asırlık çınar ağaçlarında çetin bir dal olmayı
Bunun için adını hep adımın hizasına yazdım
Bunun için yıllarca sürdü yalnızlığım ve susmalarım
Bunun için yasak sevişmelerde sürekli suçüstü yakalandım
Ey hayat, aşka ve sana dair bütün bildiklerimi güncelliyorum.
27 Şubat 2021 - Dalaman