0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
69
Okunma

Oysa…
Ne güzel sıfatlar bulmuştum sana,
Nazlı, masum, yorgun,
Her biri bir yanını anlatıyordu aslında.
Ama sen sadece
Üçüncü tekil zamirdin — o.
Hep uzaktan, hep tarifle.
"Sensiz içilmez bu çay" demiştin,
Demledim, bekledim…
İçemedik, çünkü artık hiçbir cümlede
Yan yana gelmedik.
Elimde kalemim,
“Dost dost…” diye söylerim,
Ama sözcükler bile küskün,
Artık bağlaçlar bile ayrı yazılır oldu.
Heveste sen vardın,
Nefeste sen,
Seste senin yankın,
Adreste unutulmuş bir kapı zilisin şimdi.
Bir zamanlar ünlemdi adın,
“Hey!” diye başlardı kalbim.
Şimdi bir zarf gibisin:
Sessizce, yavaşça, gizlice geçip gidiyorsun…
Eylemdin bir zamanlar,
Koşmak, susmak, özlemek…
Şimdi sadece bir adsın,
Kısa, sade, geçmiş zaman ekiyle kurulmuş.
Bağlaç olamadık seninle,
Bir “ve” bile yetmedi aramızda.
Edat gibi eğildim önünde,
“Senin için” dedim,
Ama sen “bensiz” gitmeyi seçtin.
Cümle bitti.
Nokta bile koymadın ardına.
Oysa…
Ben seni şiir gibi değil,
Dilbilgisi gibi sevdim.
Kuralsızca değil…
Bütün kurallarına uyarak,
Ve yine de…
Yanlış sayıldım.
25.01.25