3
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
160
Okunma
Beyaz-siyah filmler gibi çarpık çurpuk
Ulaşılmaz ümidi, hayal ülkesi
Bırak beni yalnızlığımın kuş tüyü kollarında
Bırak beni gideyim
Bir gül kokusu değil sevmek
Bil ki, hüzün yağmurları yağacak gözlerimin sokaklarına
Gözlerim bilmeyecek, kırılacak göz camlarım yokluğuna
Çılgın bir nisan yağmurunda erirken zaman
Nasıl olsa gelmeyecek unutacaksın
Bir kalbim bir ben
Bırak beni kahırlarımla
Hayaller kurmayı artık unutayım
Yalnız hüzne adanmışım kurban diye
Kuşlar bahara sevinçliyken
Ben ağlıyorum neden ?
Özlemlerim sonbahar kuşları gibi geçiyor
Gözlerimin camlarından
Sağnak yağmurlar gözlerimde
Sırtımda acıların sepeti
Buna da yaşamak denirse, öyle işte yaşıyorum
Bir yaprak daha düştü yaşam ağacından
Yokluğun çığ gibi büyürken içimde
Bu kaçıncı zamansız batışı güneşin
Geceler sabaha dönüşmüyor
Sıyrılmak için bu ateş kuyusu gecelerden
Maziye gömdüm başımı
Her yıl başka bir hatırası gönlümün, acıtan
Her şarkı seni bağlar dilime
Tüm şiirler sana koşar... seninle dolu
Ve sonra kara bulutlar geçer
Beynimin kıyısından
Acılarıma, birde yalnız kalmış ruhuma
Serseri mayınlar yağar
Günay Koçak
2. 4. 2025
5.0
100% (14)