Annesi vurulmuş, yerde yatıyor,
Yavrusu yanında,çığlık atıyor,
Sesi ortalığı,yakıp yıkıyor,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Kurşun değmedik bir yeri kalmamış,
Vücudu al kızıl,kana boyanmış,
Yavrusu üstüne,kapanıp kalmış,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Ölmeden önce,bir tas su istemiş,
Kurşun yarasına,su verilmezmiş,
Bir damla su içmeden,susuz ölmüş,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Otopsi gerekmiş, doktor beklenir,
Çocuğun feryadı arştan dinlenir,
Dostlar, bu acıya can mı dayanır,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Doktorlar toplandı, aldı odaya,
Kafa tası çıktı,ulu ortaya,
Ölmüş diye yazıp,koydu dosyaya,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Silahın sesini,duyanlar geldi,
Çocuk zapt edilmez, annesi derdi,
Bir kadın sarılıp,bir tas su verdi,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Konu komşu, akrabalar toplandı,
Yıkamak için,bir yer hazırlandı,
Çocuk kuşlar gibi,çığlıklar attı,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Pencereden bakıyor, göremiyor,
Annesini birkaç kadın yıkıyor,
Çocuk çırpınıyor, durmaz ağlıyor,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Sonra annesini kefenlediler,
Tabuta koydular, omuz verdiler,
"Cennete gidiyor annen," dediler,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Pencereden son kez çığlıklar attı,
"Götürmen annemi!" diye bağırdı,
"Anne, gitme!" diye ardından baktı,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Annemi isterim,annemi diyor,
Çocuk bülbül gibi,figan ediyor,
Baktım hem ağlıyor,hem hıçkırıyor,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Annesi yok öksüz,sevgis kalmış,
Ağlayı ağlayı,gözler kızarmış,
Tavana bakıyor,hülyaya dalmış,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Yapa yalnız evde,sevgiye muhtaç,
Koltuğa uzanmış,belli karnı aç,
Yiyecek olsun da,olsun bulamaç,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk.

Salim Bey dayanmaz, gözleri çağlar,
Yüreği yanıyor, içi kan ağlar,
Gördüğüm gerçeğe,dayanmaz canlar,
"Anne, anne!" diye ağlıyor çocuk