0
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
113
Okunma
Aşağıa
__ Kunter İLALAN, beyin kaleme aldığı, KAZIM YURDAKUL hocamızı,
’’ Bende bir Türk insanı Şair olarak
Bizzatihi tanıdığım sohbet ettiğim her aklıma gelen soruları ileterek
Gerçeği öğrendiğim gönlü güzel __ ASİL TÜRK insanı ( Adam ) Kazım hocamı bir kaç dörtlükle Anlatmaya çalışacağım..!!
___ Kazım Yurdakul ,,
-Bizim davamızdır, onun türküsü.
-Yeniden ayağa, kalkan bir Adam,
-Herşeylerden öte, yüce ülküsü,
-Farklı pencereden, bakan Adam,
-Horasana gardaş, Lal’e bir baba.
-Yüreği Fatih’tir, Dil Al-i aba.
-Bitmeyen bir güçtür, ondaki çaba.
-Nağmertlere sözü, çakan bir Adam,
-Vitrinde yer alır, Asilkan ve kut.
-Ezber bozan varken, yalnışı unut.
-Oğuz, Kaan, Göktürk,ve dede korkut.
-Geleceğe ışık, yakan bir Adam,,
-Dostlarla imzalı, yapmış hücreti.
-Gerçek gönüllerden, etmez hicreti.
-Yüz yıllık sabreden, bilir Ricatı
-Coşkun fırat gibi, akan bir Adam,,
-Şair Ali bile, yazar farkını.
-Eşine dostuna, verir telkini,
-Muhammed aşkıyla, hemde kırk’ını.
-İmanlı göz ile, bakan bir Adam,,
--- Ne güzel anlatmış, ’Kunter İLALAN,,
--- Şair bu sözlerden, sende payelan.
--- Kazım’ı aleme, eylemiş ilan.
--- Sevdiğine taçlar, takan bir Adam,,
’’ Sonsuz bir Sevgiyle birlikte Armağan olsun,,
_________________&________________
__ Kunter İLALAN,, Gözünde,
Kazım Yurdakul: Kâzım Yurdakul’un
Perspektifi: Türkiye ve Jeopolitik Misyon
Kazım Yurdakul’un dünya görüşü, psikoloji ve tarihsel analizle harmanlanmış derin bir jeopolitik perspektif sunar.
Kitaplarından, özellikle de "Asil Kan" kitabı; ve "Kut" romanı onun bu bakış açısının bir yansımasıdır.
Yurdakul, dünyanın güç dinamiklerini anlamak için yalnızca modern jeopolitik teorileri değil,
aynı zamanda tarihsel süreçlerin toplumların psikolojisi üzerindeki etkilerini de dikkate alır.
Bu yaklaşımı, Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel güç mücadelesindeki rolünü yeniden, tanımlamak açısından eşsizdir.
1. Tarihsel Bilincin Önemi: Yurdakul’un eserlerinde
özellikle "Asil Kan"da, Batı’nın Türkiye’ye ve Türk toplumuna bakışını şekillendiren tarihsel süreçler
ön plandadır.
Ona göre, Batı’nın bilimsel ilerlemeyi kontrol altına alarak kendi hegemonyasını kurduğu bir dönemde,
Türk toplumunun kültürel, bilimsel ve siyasi kimliği marjinalleştirilmiştir.
Bu, bir zayıflık değil, yeniden uyanış için bir fırsat olarak görülmelidir,
2. Küresel Güç Mücadelesi ve Psikoloji: Yurdakul, güç mücadelesini yalnızca ekonomik ve askeri boyutlarda ele almaz; aynı zamanda toplumların kolektif psikolojisi üzerinde yarattığı etkileri de analiz eder. Ona göre, Türkiye’nin küresel sahnedeki rolü, yalnızca coğrafyasından değil, halkının dirençli ruhundan ve tarihsel misyonundan kaynaklanır. "Asil Kan" bu ruhun bir metaforu olarak okunabilir; milletin tarih boyunca karşılaştığı zorluklardan nasıl güçlenerek çıktığını anlatır.
3. Türkiye’nin Batı ve Doğu Arasındaki Konumu: Yurdakul, Türkiye’yi Batı ve Doğu arasında köprü değil, bir merkez olarak görür.
Ona göre, Türkiye’nin stratejik derinliği, yalnızca fiziki coğrafyasından değil,
aynı zamanda tarihsel deneyiminden kaynaklanır. Türk milletinin tarih boyunca oynadığı liderlik rolü,
bugün Çin ve Rusya gibi aktörlerle iş birliği yaparak yeniden tanımlanabilir.
Yurdakul, Türkiye’nin Doğu ile ekonomik ve teknolojik iş birliğini geliştirirken
Batı ile olan ilişkilerinde pragmatik bir denge kurması gerektiğine inanır.
"Asil Kan" ve Küresel Dinamikler
"Asil Kan", küresel güçlerin tarihsel süreçte
Türkiye’ye dayattığı vesayet sistemini ve bu vesayetin nasıl kırılabileceğini derinlemesine analiz eder. Kitap, yalnızca geçmişi anlatmaz; geleceğe dair stratejik bir yol haritası sunar.
Ona göre, Türk milletinin "asil kanı", yani tarihsel direnci, modern dünyanın dayatmalarına karşı bir savunma ve saldırı mekanizmasıdır.
Kazım Yurdakul’un Batı’yı eleştirirken kullandığı dil,
Türkiye’nin kendi kimliğini ve gücünü yeniden tanımlaması gerektiği fikrini güçlendirir.
Batı’nın "ilim"i "bilim" adı altında araçsallaştırdığı tespiti, küresel düzenin yalnızca teknolojik ilerleme ile değil, aynı zamanda ahlaki ve kültürel liderlikle şekilleneceği bir döneme işaret eder.
Yurdakul’un Jeopolitik Öngörüleri:
Teknoloji ve Egemenlik: Yurdakul, gelecekte egemenliğin temel belirleyicisinin teknoloji olacağını öngörür. Türkiye’nin bu bağlamda kendi teknolojik altyapısını kurması gerektiğini vurgular.
Çin’in "Tek Kuşak, Tek Yol" stratejisiyle Asya’yı nasıl yeniden şekillendirdiğini inceleyen
... Yurdakul,
Türkiye’nin bu dinamiklere liderlik edebilecek potansiyele sahip olduğunu savunur.
Batı’nın Zayıflayan Gücü: Ona göre, Batı’nın tarihsel üstünlüğü, kendi iç çelişkileri ve ekonomik bağımlılıkları nedeniyle zayıflamaktadır.
Bu, Türkiye’nin yeniden yükselmesi için bir fırsattır. Ancak bu yükseliş,
Batı’nın paradigmalarına uyum sağlamak yerine kendi kültürel ve stratejik değerlerini merkeze alarak gerçekleşmelidir.
Kolektif Hafızanın Gücü: Yurdakul,
Türk milletinin gelecekteki başarısının,
geçmişine olan bağlılığı ve tarihsel hafızasıyla doğrudan ilişkili olduğunu savunur.
"Asil Kan", bu hafızayı yeniden uyandırmayı amaçlar.
Sonuç
,Kazım Yurdakul’un dünya görüşü,
Türkiye’nin jeopolitik misyonunu yeniden tanımlamak için
hem tarihsel hem de psikolojik analizleri birleştirir.
Ona göre, Türkiye’nin geleceği, yalnızca ekonomik veya askeri stratejilerle değil, aynı zamanda kendi kimliğini yeniden inşa etmesiyle şekillenecektir. "Asil Kan", bu yeniden inşa sürecinin bir manifestosu olarak okunabilir. Batı’nın giderek zayıflayan etkisi ve Doğu’nun yükselişi arasında Türkiye, tarihsel direnci ve stratejik konumuyla yeni bir küresel düzenin temel aktörü olmaya adaydır. Bu bağlamda Yurdakul’un çalışmaları, yalnızca bir analiz değil, aynı zamanda bir çağrıdır.
"Geçmişi hatırlayarak, geleceği inşa etmek." çağrısı...
Velahasıl-ı Kelam;
Yurdakul; kelamının hasılını da şöyle çıkartır:
-Allah’a hamd olsun
-Devletimiz var olsun
-Allah Türk’ü korusun
-Ne Mutlu "Türküm!" diyene!
___ Kunter İLALAN,,
.....________________&________________.......