Kalemin mahiri, sözünden belli
İşte! Şükrü Hoca al, sana örnek
Maharet, hal gibi özünden belli
Deniz derya gibi dil buna örnek

Özü, sözü malum, görüşü derin
Son kalesi sanki, bütün kederin
Kızdırırsan der bil! nedir ederin
Onda olan mahir el buna örnek

Sohbeti; bal, gibi yedikçe yenir
Becerisi, malum üstadım denir
Ben, onu o, beni buradan tanır
Mülayim hitabı sel buna örnek

Gören göz diyor ki; azimli nefer
Aydınlık günlere yol açan fener
Vatan, millet diye tutuşur yanar
Anlamlı mahlası bil buna örnek

Şeceresi; gün gibi Tokat, ilinden
Yalan çıkmaz onun şiir dilinden
İlham; şiir, olur her dem elinden
Dallarda açan o gül buna örnek

Böylesi aranır her an bulunmaz
Pazarda satılmaz pulla alınmaz
Bu deryadan asla! ismi silinmez
Sevda diye esen yel, buna örnek

Hak hakikat özünde şiir yayınlar
Ona, zarar vermez yersiz oyunlar
Bunu bilin duyun densiz sayınlar
İşte Türkmenoğlu kul buna örnek ..

H.C.ÖRS (Cemali), Ankara 02.2025 - (A - 389)