İnsanlık Serüveni1-Varlığı kimdi? Önce açlığını sildi Sezileri şimdi Biricikliğini bildi 2-Çevresine baktı Görünüşler beynine aktı Yansımaları ana taktı Anından dışa aktı 3-Sınadı yanıldı Yanıldı sınadı Becerikliliğine Düşüncelerine inandı 4-Oyunundan hız aldı Eylemi düşününe Düşünü diline, dili eline Eli eyleme, karşılıklı feyiz aldı 5-Kendi kişiliğinde kaldı Düşününü yaygın güce saldı Çevredeki haz elem akışına daldı Anı ile ruhsallığa, iş paylaşımı ile sosyalliğe sardı 6-Gücü somutladı Toplumuna Kendine Saygı ile umutlandı Kör de komutlandı 7-Soyutlaması gelişti Kendi canına sinişti Çabası ölümden sonraya dönüştü Davranışları ölülere saygı ile döküştü 8-Kavramlandırmalarında şöyle bir durdu Düzen ilkesi kurdu Böyle ya da öyleliğinde Töresel erdemi sordu 9-Mana düşüncesine aklında doydu Gezdiği her yerde görüldüğüne yordu Derken delişmenlik sıralaması Tekliğe yol oldu 10-Soyutlarken somutluyor Düzeni bazen gerçeğe komutluyor Zaman zaman soyuta umuluyor Karşılıklı etkiyerek denetliyor *11-Ses aldı Turu Sina’da Musa *Elohim-*Yehovayı insanlar duysa Mutluluk olur, insanlar buna uysa! Karıştıkça karışacak, pogrom* oysa *12-İsa’yı acımasızca aldı o haç Bir Sırp Sındığı görünür, bir Mohaç Misyon yüklenmiştir bu yolların neferi Bir katliamdır haçlı seferi *13-Uyulmayacak bozulmuşları tanıdı İçinde coştu, Cemal’de Sıffın’da kan idi İnsanlar yolcu, düşünceler han idi Kıt anlama ya; Sivas’ta şanımdı! 14-Bilimselde gelişti Çoğunluk bilgisizlikte erişti Anlamlar bilgisellikten Bayağılığa da serişti 15-İlişkileri görmede İnsan-doğa İnsan-toplum Hepside üretimi dermede 16-Bir tarih yazdı Altına imza kazdı Çelişkileri acıları becerileri ile Oluşturduğu yaşam hazdı! 17-Çok şey belledi Kendine yabancılaşmasına Evrensel olmasına İnsanlığına anıklığına elledi 18-Doğal düzeni çaktı Özenliği (öznelliği) ile ona aktı Uygar insanlığı kendine taktı Yaptığından yapacağına baktı 19-Tek ve eğe men güç kendini sandı Zavallılığına iyice kandı Sürekli üretmek ve değişmenin Güce kaim görev olduğuyla Sonra aydınlandı 20-Dalıştı barıştı Yarıştı karıştı Zıtlarla varıştı Böylece karşı konulmazı Sonsuzcaydı, insanlığını üretiyordu 21-Vardığı Kardığı Evrence oluşumda Sonun başa özüne sardığı (01.06.1992) *Pogrom: Yahudi dağıtımı ve kırımı anlamındadır.Musa’nın Yahudi’leri seçilmiş kavim,üstün kavim tamlaması,ilki Roma dönemi Yahudi kırımı ve sürümünü, ikincide Nazi dönemi gettolaştırma kırım ve sürümlerine sebep olmuştur. Elohim: Tevrat’taki tek Tanrının adı.İsarail oğullarına acıyan,onları koruyan, Yahudi’nin birbirini korumasını emreden, YahudiTanrı öğretisi.. Yehova:öç alan Tanrı.Yahudi öğretisi, İsrailoğuları dışındaki insanların öldürülmesini emreden Tanrı bu nedenledir ki Yahudi’ler iki kez zulme uğramışlardır.Bu nedenle dir ki Musevilik İsrailoğuları dışına yayılamamıştır. BİR AÇIKLAMA: *Aslında 11,12,13,numaralı dizekler 3 yıldan fazla bir süre sonra 08.07.1995 de eklendi. Bu şiirin kendi akışındaki ve hemen devamdaki bütünlükten de fark edilmekte. Şiiri yazmadan,onun düşünsel metnini kendimce hülasa olarak yazdım. Bu özeti şiir kalıbına dökmeye sonradan çalıştım. Bu metinde 11,12,13.dizeklerin anlatım metni yok. Birde 21.dizek vardı özel açıklamasız yazılamazdı bu günkü bilimsel açıklamasına göre, biraz müphemleşti. Açık evrende olduğumuz hesaplanmakta. Ama yinede yazmak gerekliliği kararına vardım, hemde şiiri oluşturan tüm metni 9. açıklamadan devamla, bire bir olarak 21.dize 19 .dizenin ironisiydi. Umarım sıkıcı olmaz. Bayram Kaya (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. Bu şiirin hikayesi: Sunu: 1-İnsan uzunca, tüm gün süren, av süreçlerinde; avlanmayı sürece kısaltan beceri birikimi sonunda, açlık biyolojik zorunluluğunu, karşılama kolaylığı geliştirince; artan boş zamanda kendini daha farklı alanda düşünsel ve eylemsel üretme sürecine girmiştir. 2-Çevre uyarı ve algıları ile, zihinsel oluşum ve gelişmeler onu eylemselliğe, pratiğe, deneye koyultmuş. 3-Öz güven geliştirmesi oluşturma. 4-karşılıklı olaraktan; eylem-bilinç; bilinç-eylem etkileşimi belirtilmekte. 5-Zıtlıklarda, doğal baskılarda, gözlendiği, yaygın güç bulunduğu vehimi- mana-algılaması. 6-Manayı somutlaştırma; totemizm, put algısı, pluralis gelişme. 7-Kavramlandırmaları soyutlama: Ölüm sonrası düşüncesi, atalara saygı-atalara tapma-soyutlamasına varma. 8-Soyutlamaların yaşama şöyle yada böyle uyarlanması; töre düzeni ve yargılama. 9-Çevredeki yaygın güç, her yerde olmalıydı. Ve insanı, gözetlemelilerdi, erdemler buna uygun söylenmeliydi (Animizim-Canlıcılık düşününe atıf). Yaygın gücün bir sıralaması, bir hıyaraşisi bulunmalıydı: En korkulanın; en güçlü ve en saygını, en söz geçireni olmalıydı , tabi bu da o toplumun somutta askeri güç eğemenliği ile orantılı yayılmalıydı. Tek güç olması gerektiği mantığına varıyordu. !0-Artık fizik-deneysel olgu- ve metafizik-Fizik ötesi soyut düşünme- çelişkin ama üretken düşünceleri gelişir. Her toplum yaşam ilkelerini, düzenini, bu gelişme tarzına göre, bazen biri bazen ikisi ve fazlası-paganizm-ağırlıklı kurmaya başlıyor. Ama,bu zıtlıkları uyuşturma kavgası vererek. 14-Becerikliliğine, pratikliğine uygun, bilisel düşünme, yaşam biçimi kurarken, çoğunluk, bi habersiz yaşıyor. Öğretilerde metafizik soyutlamalar eğemenlik kuruyor. Bu gün baktığımızda, uyuşturmalar yapıyor SAĞLAM düşünceyi, alalaledeliğe dönüştürüp, kösteklemeler oluyordu. 15-Gelişen beyinler, insanın; doğal yeteneğini-anıklığını-görüyordu. İlşkilerinin temelinin ÜRETMEK, hem maddi yaşamı, hem de kendini üretmek olduğunu görüyor. Ama eğemen çoğunluk bilmezde, tek değer elindekiler. Daima kurulu olanı savunup sürdürmek istiyor. 16-Zaman; olgu ve olaylardaki ard, arda olan devinimlerdir. Yani var oluşların birbirinin yerini alarak zincirledikleri devinimdi. A dan B ye nakilde, ağacın yapraksızlığından yapraklılığına, olan, ard arda yer alan -var-yok oluşlardaki, nicel devinimler, bizde zaman algısı oluşturur. Bir önceki devim sonrakine referanstır. İnsan eylemleri ile ürettiği devinsel süreç ve süreç ürünü tarih genellemesi ile ulamlaşıyor. 17-Köstek olmanın temelini, yabancılaşma oluşturuyordu. İnsan; emeğini, düşüncesini, hatta kendini insan dışına değiştirmiş, dönüştürmüş yani kendine yabancılaşmıştır. Bu sezisini gördükten sonradır ki düşüncelerine, yaşamına EVRENSEL boyut katıyor. Bunları etkileme gücünü kendinde görüyor. 18-Bilimselliği arttıkça, doğal oluşuma uymayı, bu oluşumu etkileyip kendi yaşamına katkınlığı gücünü-bilgisini-kendinde görüyor. Yaptığında daha yapılması gerekenler-bilinmesi gerekenler- etkileşmesi, deyim yerinde ise daha hiç bir şey yapamadığının, hayranlık duygusuna varıyor. İnsanın düşünsel (öznel, tinsel, ruhsal) yanının doğal düzani-yasayı- yok edemediğini ama bilgi ile uygunlaştırım yararı sağladığını görmesi anlatımı. 19-Başarıları öyle arttı ki 18 y.yılda bilim bitti diye, kimi,zafer nağraları atarken, idealizm -sipritulizm- metafiziğin bayrağını dalgalandırmanın na kadar gerekli olduğunu ve insanlık üzerindeki kahhariyetini söyleyerek bilisizlik, çığırtkanlığı, dilleme karanlığını savlıyordu. Oysa durumun, göreli olduğu, evrenin saltıklık içermediği , saltın söylenemeyeceğinin anlaşılması - bilisel felsefesi- gerçeği, karanlığın şafağı idi. 20-Evren olayları bitimsiz görüldüğünden, taki entropik salınımların sönümlenmesine, eşdeyişle parçacık devinimlerinin sonsuzcada frenlenmesine değin. İnsanın eylemi, becerisi, değişmesi üretimide, kısaca yaşamsallarıda bitimsizdir. ( Evren olaylarının açılımını daha önce 18.04.1992 de yazdığım Oluşum adlı şiirimde ele almağa çalıştım) 21-Burada 4 kuşku noktalanmada. 1-İlk şüphe astronomik öğrenmeye dairdir: Biğbenğ e göre genişleyen evren birgün fren etkisi ile tersinip büzüşerek kendi üzerine çökecek. Bir merkezde nokta bile olmayan, tekilleşme, ilkteki hale dönme. Bu da bir çemberdeki baş ve sonun aynı nokta olması gibi bir algı ve tekrardı. Tabi ki bu durum için evrenin kapalı olması gerekiyordu. 2. kuşku çevre kirliiliği ( biyolojik kirlenme, manyetik kirlenme, kimyasal kirlenme, kuvantik kirlenme v.s.)ve insan yerleşimi ve çoğalmasının yabanıl yaşamın aleyhine rağmen yaşamı ademleştire bileceği vurgusu, yaşamsal ilke-başa- dönme.. 3. saptama ise gelişme dizgesinde görülüyor ki son gibi görülen algı daha işin başı olması paradoksu 19. sıra açıklamasındakı yanlış tanı ile yanlış sonuca varmaya vurgu da var. Ama asıl vurgu her son yeni bir baş/langıç/tır. 4-Genetik belirlenim; başta yoktun, bir an varsın , sonrada yoksun. Genetik sürüş. |
verilen emeği yürekten kutluyorum.
selamlarımla.