Deyin erenlerDeyin erenler Vurun şu dağlara garip naaşını Bey ağalar kesmiş ekmek aşını Tarla kuru bağlar gülsüz virane Nere göçüp gitsek deyin erenler Ana yurdu baba yurdu neresi Kurumuş çayları akmaz deresi Kapanmış kapılar camı perdesi Nere göçüp gitsek deyin erenler Kurulmaz düğünler yaslı geliner Kınası yakılmaz damatlık gençler Kıtlık değil kutluk değil bu günler Nere göçüp gitsek deyin erenler Varın deyin şaha o padişaha Salmasın meydana tellaklar daha Hele çıksın seyre şu nişangaha Nere göçüp gitsek deyin erenler Hey gidinin zalim ağa beyleri Talan edip gitmiş şehir köyleri Gerelim yayları çekip okları Nere göçüp gitsek deyin erenler Coşkûnî |
Anamızı ağlattı ah şu kadı
Şikayet edecek merci komadı
Ağıza girecek lokmayı çaldı
Nere göçüp gitsek deyin erenler.